29 Ekim 2012 Pazartesi

Barcelona Maceram 20 / +18

Tamam dedim la pobla de segur’a doğru otobüste o sırada çoktan yola çıkmıştı. Otobüste sessizlik hakimdi ara sıra Messi’nin hıçkırıkları falan duyuluyordu onun dışında kimseden çıt yoktu. Herkes düşünceli bir şekilde gidiyordu. Tito otobüsün ön tarafında telefonuyla uğraşıyor ara sıra birileriyle konuşuyordu. Sonra ayağa kalktı ve Puyol’un ölümünü açıkladı “dengesiz ve zararlı beslenmenin üstüne ağır idmanlar kalbini çok yormuş daha fazla dayanamamış” diyip bana bir bakış attı gözlerimi kaçırdım hemen benim götürdüğüm hamburgeri alakası olamazdı ben kaç gün önce götürdüm amk diye düşüncelere dalarak şehre vardık. Ben tabi sanıyorum namaz falan kılcaz cenazede sonradan çaktım olayı cenazeden çıkarken basın hemen bize çokta üzgünmüş, Puyol’un ölmesi sikindeymiş gibi davranıp soru soruyorlar haber koparmaya çalışıyorlar falan ama Messi gerizekalasından başka kimse açıklama yapmadan otobüse geri döndü. Sonra Tito şöfore dönelim artık dedi Puyol’u toprağa verip Nou Camp’a geri döndük. Daha sonra Tito bize etkileyici bir konuşma yaptı, Puyol için toparlanmalıyız o bi yerlerde bizi izliyor gibisinden sıradaki maçımız Atletico Madrid ileydi hemen aklıma Arda Turan geldi tabi ki, Tito fazla kafamızı yormamak için fizik ağırlıklı bi antremanla bizi evlere gönderdi İniesta’yıda yanıma aldım yeni evimi gösterdim. İniesta içeri baktı fena değil güle güle kullan falan diyor onunda kafası çok bozuk neyse ne içersin abi dedim. Soğuk su getir bana dedi, ona su kendime de ice tea alıp televizyonu açtım İniesta yaşlı teyzeyi araştırdım şanlısın ki kameraya yakalanmamışsın kadın tahmin ettiğim gibi stadın 1 km batısındaki hastanedeydi hiçbir şey hatırlamıyor kazaya dair durumu hala kritik ama dedi televizyon izlemeye devam ettik. Spor kanallarında sürekli Atletico Madrid maçında yenilirsek olabilecekler konuşuluyordu. Gerçekten çok zor bir maç olacaktı ve biz tamamen dağılmıştık bunları düşünürken Messi mesaj attı. ”Yeni transferlerimiz Chiellini ve Julio Cesar geldiler gelin bi hoşgeldin diyin” mesajı İniestaya gösterdim. Arabaya binip hava alanına gittik Türkiye’de olduğu gibi taraftar izdihamı yoktu. Ama gelenler vardı karşılamaya, taraftarla kaynaşıp düzelecek herşey gibisinden mesajlar verip bu ikisini taksiye bindirmeyip benim arabaya bindirdim. Stada doğru götürdüm Tito aradı yanında mı adamlar stada gelin diye, geliyoruz diyip telefonu kapattım. Stada gittik gece burada kalın sabah imza töreni var diye adamları bıraktım. Stada oradan da İniesta’yı evine bırakıp yeni evime döndüm ve güzelce bir uyku çektim. Sabah televizyondan imza törenini izlerken kapı çaldı, delikten baktığımda gördüğüm kişi beni pek şaşırtmamıştı. Shakira o tatlı gülüşüyle kapıda mal mal bekliyordu, açtım kapıyı hiç bir şey söylemeden üzerime atlayıp öpüşmeye başladı kucağıma alıp koltuğa doğru yürüyordum ki aklıma Shakira’dan ayrılmaya karar verdiğim gelmişti. Hemen öpüşmeyi yarıda kestim hayırdır ne oldu diye sordum. Bişey yok özledim sadece falan dedi iyide benim çıkmam lazım acil idman var sen evde takıl diyip çıktım evden. Stada doğru gittim Shakira çok fena bozulmuştu. Garaja arabayı park ettikten sonra İniesta aradı nerdesin idman başlıcak 10 dakikaya dedi garajdayım geldim dedim. İyi güzel hadi diyip telefonu kapattı soyunma odasına girdim. David Villa oturmuş ayakkabısını bağlıyordu. Sakat olduğu için kulübe gelmiyordu ilk kez orada tanışıp antremana çıktık. O gece bütün takım stadta odalarımızda kaldık sabah harika bir kahvaltı yaptık ve taktik odasında işe yarar birkaç taktik geliştirdik. İniesta’yla birlikte İniesta’nın evine gidip pes attık. Biraz o İspanya ben Türkiye oldum. 5-3 yendi beni ama maç süresi 30dk idi. Her neyse pes’i kapattık maç için stada gittik Atletico Madrid kafileside bizimle aynı anda gelmişlerdi. Otobüsten iniyorlardı birde ne göreyim. Arda Turan orada el salladım Arda’ya yanıma geldi. Puyol’un ölümüne çok üzüldüm gibisinden şeyler söyledi. Maçta başarılar dileyip stada girdi hemen arkasından da Sinem Kobal geldi beni görüp el salladı merhaba dedi. Aaa Selena merhaba dedim ağzımdan kaçmış amk tabi sinem gülme krizine girdi falan orada neyse içeri girdi. Sinem Kobal’da iyi kızmış ha diyip İniesta’ya döndüm. İniesta seninde futbolcuların sevgililerine bi zaafın var çakal diyip enseme vurdu bi tane yok be abi tesadüfen öyle oluyo diyip gülümsedim içeri geçtik. Tito bizi taktik odasına aldı, son birkaç tembihte bulundu. Arda kanatlardan sızmasın, Diego’nun pas çizgisini kesin falan filan soyunma odasında hazırlanıyoruz. İniesta bu maçı kazanacağımızdan eminim, gönlünü ferah tut sen dedi. Bende eminim abi zaten biz daha güçlüyüz gibisinden birbirimize moral verdik. Messi ayakkabısını bağlamayı tam bilmediği için ben yardım ettim, çıktık sahaya ısınmaya stadyum full çekiyordu ve her yerde Puyol’un resimleri vardı. Maçın başlamasına az bir süre kalmıştı ki Tito beni yanına çağırdı. “Puyolun forması 2 milyon satılmış kulüp batmaktan kurtuldu resmen” sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim. Orada ama Barcelona gibi bir takım böyle bir oyuncusunu kaybedince 2 günde 2 milyon forma satışı normaldir diye düşündüm. Hocaya gülümseyip tünele gittim seramoni için hazırlıklar tamamdı sahaya çıkıp marşları okuyup tokalaştık. Chiellini ve Julio Cesar’ın takımdaki ilk maçları olacaktı, belliydi defansta aksaklıklar çıkacağı ama İniesta’yla çok güzel anlaştık ve yaptığımız paslaşmalarla ilk 30 dakika Atletico Madrid’i yarı sahadan çıkartmadık adeta. Messi’nin yeteneğini konuşturup yoktan var ettiği pozisyonla 1-0 öne geçtik. O golden sonra Atletico Madrid öne geçmek için sürekli baskı kurdu üzerimizde 65. dakikada Arda’nın boşa kaçtığını gören Diego harika bir pas attı, Chiellini yeterince hızlı olmadığı için Arda, Cesar ile karşı karşıya kaldı ve rahat bir şekilde golünü atıp Sinem Kobal’ın bulunduğu locaya doğru öpücük falan gönderdi. Ben tabi anlamadığım bi şekilde kıskandım. Atletico’lu futbolcular golün sevinciyle oraya buraya koşuştururken Tito yanına çağırdı beni “Defansın sağındaki adam mal Messi’ye söyle oradan bastırsın sende şut çek sürekli” Messi’nin yanına gittim söyledim tamamdır abi dedi. İniesta’nın yanına santra yapmak için gittim, o sırada ona da fısıldayıp taktiği söyledim 15 dakika boyunca topu neredeyse hiç vermedik Daniel Alves, Messi’ye sağ koridordan pas gönderdi. Messi’de cüce falan ya yakalıyo musun piçozu bide hızlı koşuyor şerefsiz baktım Atletico defansı göte geliyor. Bizimkilerde hemen toplu hücum yapmaya başladılar Messi ceza sahası çizgisi üzerinden topu ortaya doğru gönderdi top koşu yolumdaydı ve ayağıma tam oturdu dakika 86 durum 2-1. gol atınca napılıyodu lan diye düşündüm 1 saniye sonra taraftara doğru koştum. Önce İniesta sonra Abidal sonra Messi sonrada Chiellini gol sevinci bahanesiye üstüme atladılar akşam belim çok ağrıdı orospu çocukları yüzünden. Maç bitti Arda yanıma geldi abi bala göte attın falan filan bişeyler demeye başladı bana bende konute’nin taktikle sen müslüman mısın dedim. Seni ilgilendirmez dedi. İyi o zaman diyip soyunma odasına gittim. Kafası karıştı adamın İniesta falanda yanımda gülmemek için zor tutuyoruz kendimizi ama soyunma odasında krize girdik o ifadeyi bi görseydiniz neyse takımda moraller yüksek. Tito girdi soyunma odasına bravo beyler çok iyiydiniz tebrikler falan diyor, o sırada çantamı toparlayıp eve dönmek için arabama bindim evin önüne geldiğimde evin ışığı yanıyordu. Noluyor lan falan gibisinden şaşırdım biraz gittim kapıyı açtım birde ne göreyim Shakira hala evde üzerinde benim siyah polo gömleğim, mutfakta bişeyler hazırlıyor kadına bir kez daha aşık oldum ayrılma kararımdan vazgeçtim. Yok böyle bir güzellik hoşgeldin bebeğim maçta çok harikaydın ama golü bana armağan etmeni bekliyordum bi daha kine artık diyip gülümsedi. İniesta’da tam zamanında aradı amk kekosu hemen gel buluşmamız lazım diye. Bindim arabaya 15 dk sonra İniesta’yı gördüm arabaya bindi, elinde bir gazete vardı gazeteyi gösterdi bu ölen kadın senin çarptığın kadın mı diye sordu. Evet sanırım o ama zaten çok yaşlıydı falan filan dedim İniesta olmaz abi git polise teslim ol falan dedi. Tamam iyi dedim İniestayı evine bıraktım, geri Shakira’nın yanına evime döndüm. Shakira’yla o gece harika seviştik Shakira hardcore seven birisi eğer denk gelirseniz öyle yapın beyler. Her neyse sabah kalktım Nou Camp’a gittim ve her zamanki idmana başladım İniesta bana çok soğuk davranıyordu. İdmanın yarılarında falan İspanya Polis Teşkilatı’ndan 4 sivil polis sahaya girdi. Tito ile konuşmaya başladılar, bende o sırada onları izliyorum. Daha sonra İniesta’ya döndüm özür dilerim ama vicdanım rahat etmezdi dedi. İniesta beni sırtımdan bıçaklamıştı. Tito yanında polislerle beraber sahaya girdi. Tito gür sesiyle antreman bitmiştir dağılabilirsiniz mr.itfaiyeci siz lütfen burada kalın dedi. Messi olayı öğrenmek istedi ama Alves eliyle sus işareti yapıp bütün takım soyunma odasına gittiler. Ben ise Tito ve 4 sivil polisle birlikte sahada tek başıma kalmıştım. Sivil polislerden birisi zenciydi seni tutuklamak zorundayız dedi. Ellerimi lütfen kelepçelemeyin dedim. Birlikte garaja gittik Tito hem şaşkın hemde kızgındı, başkan ve yardımcısıda garajda polis arabasının yanındalardı. Arabaya bindim merkeze doğru yola çıktık. Polisler sağ olsunlar çok yardımcı oluyorlar sonuçta Barcelona şehrindeyim, Barcelona’lı taraftarların kalbinde bir adamım komiserle beraber konuşmaya başladık olayı aynen anlattım. Puyol’un ölümünden dolayı kafamın bozuk olduğundan da bahsettim. Komiser savcıyı çağırdı savcı mahkemeye sevk etti beni. Tabii ki akşam haberlerinde ben vardım. Tito’da merkeze geldi sana avukat ayarladım falan filan anlattı avukatla birlikte mahkemedeki savunmayı planladık. Geceyi nezerethanede geçirdim bütün dünya basını ise bu olayı konuşuyordu. Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu, tabii bünye alıştı rahat pamuk gibi yataklara falan oturdum can sıkıntısından duvarları falan inceliyorum. İçeriye Shakira geldi naptın sen gerizekalı mısın falan filan saydırıp gitti. pekte siklemedim açıkcası, daha sonra koyu Barcelona taraftarlarından oluşan polisler mahkemeye gideceğimi söylediler. Nezarethaneden çıkıp zırhlı araca bindim dışarıda inanılmaz bir kalabalık vardı. Zırhlı araçla ilerlerken polisler bana birkaç soru sordular, soru dediysem sorgu manasında değil takımla antreman programlarıyla ilgili şey arkadan da sürekli korna sesleri parmaklıların arkasından baktığımdan büyük bir taraftar kitlesi bana eşlik ediyordu. Mahkemeden içeri girdim, suratıma patlayan flaşlar sersemletti resmen beni amk mahkemeden içeri girdim yerimi aldım. Oturdum hakim geldi herkes ayağa kalktı hakim duruşmayı başlattı. Hakimin yakasında ki Real Madrid rozeti benim göte geldiğimin göstergesiydi. Hakim olayı sordu anlattım ve herkesi ayağa kaldırıp kararını açıkladı. ”Sanık mr.itfaiyeci’nin şehir içinde hız limitini aşmaktan 5 ay,çarptığı yaralının başında beklemeden olay yerinden ayrılmasından 12 ay olmak üzere toplamda 17 ay hapis cezasına, profesyonel sporcu olmasından dolayı cezasının 7 ay’a indirilmesine ve tutuksuz yargılanıp her ay için 30.000 euro tazminat ödemesine karar verilmiştir.” Tutuksuz yargılanma kararının ardından Tito ile birlikte Nou Camp’a geri döndüm, ancak başkan ve disiplin kurulu bu sefer gerçekten çok sinirliydiler. Başkan yanıma geldi ve yeni bir toplantıya çağırdı beni hemen arkasından da İniesta yanıma geldi serbest kalacağını biliyordum. Böyle çok daha iyi oldu dedi bir şey söylemeden disiplin kuruluna gittim ve ifademi verdim. ”Kulübümüz futbolcularından “yanardağı söndüren itfaiyeci” ‘nin 2015 yılına kadar olan sözleşmesini, kendisine sözleşmede yazdığı gibi 800.000 euro tazminat ile sonlandırmış bulunuyoruz.” cevabını aldım başkan yardımcısı muhasebeden paranı alabilirsin dedi. O an gözümden bir damla yaş düştü odadan çıktım, İniesta ve Messi yanıma geldi arkasından Daniel Alves ve David Villa. Olayı aynen anlattım ve Türkiye’ye geri döneceğimi futbol kariyerimi bitirdiğimi söyledim. İniesta ve Messi birbirlerine baktılar sonra ikisi de odaya girdi. İtfaiyeci yoksa bizde ayrılıyoruz takımdan dediler, ben kapının önünden seslerini duymuştum. Villa’da yanımdaydı oda çok şaşırdı ve oda gaza gelip girdi tabii Alves durur mu oda daldı içeriye başkan futbolcuları sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben kapının önünde dikilmeyi bırakıp garaja arabama doğru gittim tam arabamın alarmını kapatacaktım ki Carlos arkamdan bağırdı ” o araba sana ait değil artık ” iyi amına koyayım buna mı kaldım” diyip garajdan çıktım stadın önünde taksi beklemeye başladım muhasebeden paramı da almadım. O sırada telefonuma mesaj geldi “xxxxxx925 numaralı hesabınıza 800.000 Euro nakit para yatırılmıştır.” sonra İniesta, Alves, Villa ve Messide benim yanıma gelip sözleşmelerini sonlandırdıklarını söylediler. Hatta Messi, Alexis Sanchez’i ve Pedro’yuda arayıp onlara da takımdan ayrılmasını söyledi. Araları çok iyi olduğu için ikisi de kabul etti. Ben bu sırada yapmasaydınız keşke dönün kulübünüze diyordum. Daha sonra İniesta, olur mu olum öyle şey Barcelona bitti bundan sonra takımda adam kalmadı falan gibisinden bir şeyler söyledi. Alves’te Abidal’ı aradı. Abidal, Mercedes marka minibüsü ile birlikte stadın önüne geldi selamlaşıp atladık minibüse. Havaalanına gittik, Messi Arjantin’e, ben İniesta’yla birlikte Türkiye’ye, Alves Brezilya’ya dönmek için biletlerini aldılar. Pedro ve Sanchez ise Villareal ile anlaştılar, David Villa’nın tavsiyesi etkili oldu tabi bunda ama transfer sezonunda olmadığımız için devre arasını beklemek zorundaydılar. Bu 3 forvet ise Dubai’ye gidip tatil yapmaya karar verdiler. İniesta’yla uçağımıza bindik istikamet İstanbul. İstanbul’a iniş yaptık kafamızda kapşonlar kimse tanımasın diye falan hemen babamı aradım, babamın evine gittik babam bize çay ısmarladı ve televizyonu açtı. Rıdvan Dilmen NTV Spor’da konuşuyordu. Altta geçen yazı ise “FC Barcelona iflasını borsaya bildirdi.ayrıntılar birazdan ntvspor’da”. Rahmetli Puyol’dan geriye kalan ise bir tek gazete küpürü kaldı:http://imgim.com/f072420cec39406baba86914b084cabf0.jpg.

Barcelona Maceram 19 / +18

Tito beni görünce şaşırdı kovmadılar mı seni dedi. Bende artık temizlikçiyim diye espri yaptım bütün takımın neşesi yerine geldi Tito sana bi ev ayarlayalım artık sabah oradan alırız seni idmanlara falan burada olmaz artık böyle dedi. Evet hocam aklımdaydı zaten dedim soyunma odasından eşyalarımı topluyorum eve çıkacam ya artık eğildim kramponu almaya o sırada Daniel Alves piçi pandik atıp ahahahha diye güldü. Lan gay siktir git dedim tamam lan kızma diye gitti şerefsiz neyse odamdan da aldım eşyaları yanımda Carlos bavulları taşıyo arabaya yükledik. Tito geldi yanında genç bir arkadaşla arabayı bu çocuk kullansın dedi bana tamamdır dedim bindim arkaya benim arabayı sürüyo genç. Yeni evim dublex küçük bahçeli stada yakın şirin bir yerdi. İçi dayalı döşeliydi gençte bana evi gezdiriyordu, 50 euro bahşişi verip gönderdim ve yeni eşyalarım yerleştirip doğruca yatağa gidip uyudum. Bundan sonra disiplinli olacaktım amk Shakira’da kariyerimi sikecek galiba en iyisi ondanda ayrılayım falan diye düşünerek uykuya daldım. Sabah kalktım televizyondaki haberleri izlerken kahvaltımı yapıyım dedim açtım tv yi kahvaltılıklardan atıştırıyorum birde ne göreyim, Puyol kalp krizinden ölmüştü. Hassiktir lan olamaz böyle bir şey dedim. Hemen Nou Camp’a doğru gitmek için arabaya bindim. Çok hızlı sürüyorum ama öyle böyle değil, karşıma yaşlı bir teyze çıktı frene bastım ama 80 le gidiyorum duramadım tabi teyzeye çarptım. Arabadan indim teyzenin yanına gittim yaşıyordu etrafıma baktım kestirme yolda gidecem diye ıssız sokaklara giriyordum. Bazen zaten sabahın erken saatleri sokakta kimsede yoktu. İniestayı aradım bulunduğum yere ambulans göndermesini ama ankesörlü telefonu kullanması gerektiğini tembihleyip teyzeyi orada bırakıp yoluma devam ettim. Vicdanım sızladı tabi, sonradan biraz ama aklımda Puyol var hala, Nou Camp’a geldim ilk gözüme çarpan Messi oldu, kolunda siyah bir bant vardı başı öne eğik yürüyordu. Beni görünce göz yaşlarını saklayıp silmeye falan çalıştı. Messi’yi ilk kez ağlarken gördüm o zaman bana söylediği sözcükler aynen şöyleydi “abi dün puyolla geziyorduk bana şampiyonlar liginde şampiyon olup emekli olmak istediğini söyledi bu sezon o kupayı alamazsak ben rahat uyuyamam”. Alırız be olum Barcelona’yız lan biz diyip bağırıma bastım Messi’yi daha sonra içeriye girdim. İniesta içeride beni bekliyormuş zaten, gel kardeşim bak sana ne gösterecem dedi. Hayırdır falan şaşırdım geçti laptopun başına twittera girdim Piquen’in hesabı gösterdi ve Pique’nin attığı tweeti eliyle işaret etti “Puyol abimi ve Barcelona’daki günlerimi çok özlüyorum şampiyonlar liginde deplesmana giderken ki resmimiz http://imgim.com/puyol-pique.jpg ”. İniesta’ya döndüm ve şaşkın bir ifade ile baktım ,o sırada Tito yanımıza geldi, hadi beyler böyle bi zamanda twitter’da takılmak size hiç yakışmıyor diye bizi oradan kaldırdı ve otobüse doğru yol aldık. Cenaze için Puyol abimin doğum yeri la pobla de segur’a gidiyoruz. Takım olarak ilk deplasman otobüsüne bu şekilde binmem bana çok koydu otobüste İniesta’nın yanına oturdum bana ambulans olayını sordu kendisine kendimden çok güvendiğim için anlattım o kadına nolmuş takip edelim belli etmeden dedi.

Barcelona Maceram 18 / +18

Neyse beyler Shakira’yla bi mekanda kahve içiyoruz. Ama kahvelerin fiyatları 50-70 euro civarlarında, Shakira’nın tavsiyesiyle gittik burası çok pahalı değil mi sence dedim. Hayır neden paran mı yok falan dedi. Paramız varda enayi değiliz herhalde kalk dedim. Götürdüm sempatik 1 euro kahve içebileceğimiz bi mekana oturduk hayranlarımız sürekli bizi izliyorlar, imza falan istiyorlar amına koyim bi muhabbet edemiyoruz rahatça. Shakira kalkalım artık ya çok baydı burası sürekli gözler üzerimizde falan dedi. Harbiden de ünlü olmadan önce düşünün beyler çok zor amına koyim bakın Barcelona’da görürseniz beni gelmeyin yanıma imza için ha harbi yeter lan. Neyse kalktık masadan çıkışta suratımıza patlayan flaşlardan kafayı bulup dans edecektim neredeyse amk. Bindik arabaya Shakira evini tarif etti, ilk kez gidiyorum amk evine neyse geldik evinin önüne hadi bakalım görüşürüz dedim. Gel kahve yapıyım sana rahatça içemedik bir türlü dedi iyi tamam dedim. Girdim Shakira’nın villasına. Koltuklar deriden ve aşırı rahattı, oturdum kalkasım gelmedi resmen. Eee ne içersin dedi, kahve içicez işte dedim. Ne kahvesi ya bekle ben sana bi viski getiriyim dedi gitti mutfağa ev çok güzel döşenmiş lan dedim bende stadda odada kalacağıma ev tutayım bir tane diye içimden geçirirken Shakira geldi. Elindeki viskileri gösterip gülümsedi sen buna fondip atabilir misin falan dedi. Tabi lan bu ne bunlar su bizim için falan diye diye 5-6 bardak fondipledim. Sabah uyandığımda yatakdaydım ve üstümde hiçbir şey yoktu. hassiktir noluyo lan falan başım çatlıyo bu sırada telefonumu çıkardım cüzdanda o sırada gözüme bir not ilişti “bebeğim harikaydın klip çekimleri için erkenden gitmek zorundaydım. seni seviyorum” olanları hatırlamaya çalıştım ve sanırım Shakira’yla yatmıştım. Bakın beyler sanırım diyorum ben bile inanamadım kendime notu cebime atıp telefona tekrar baktım bir ton mesaj ve cevapsız arama vardı. Hepside kulüpten oyunculardan Tito’dan falan nerdesin gerizekalı otobüs kalkıyor falan diye 1 saat önce atılmış mesajlar. Hemen aradım İniestayı naptın olum sen yaa otobüsteyiz çıktık yola 10 dakika önce hoca seni mecburen kafileye almadı bu maçta yedeksin dedi. Acayip moralim bozulmuştu amına koyayım 2 haftadır gidemiyorum deplesmanlara çokta özeniyorum biniyorlar otobüse maç yapıp dönüyorlar falan hemde Sevilla’yı görmeyi istiyordum. Neyse geri döndüm kulübe başkan beni yanına çağırdı sözleşmeni iptal ediyorum senden adam olmayacak belli dedi. Şok olmuştum nasıl yani özür dilerim, sadece idmandan çıktığımda yorgundum çok uyumuşum uyanamadım falan diye yalvardım yakardım bilmiyorum disiplin kurulunu toplayacağım çok zor takımda kalman dedi. İniesta’yı arıyorum telefonu kapalı, Puyol’u arıyorum yok telefonu kapalı sonrada çaktım maç öncesi telefonları kullanmak yasaktı amına koyim. Gittim u-18 takımının idmanı vardı izin aldım bende u-20′nin idmanına girdim. Elemanlar çok çömezler aralarında var bir iki tane geleceği olan ama diğerleri boş neyse kolay ve sıkıcı bir idmandı sonuçta bunlar daha tohum amk bir triplere girmişler anlamadım. Bizim Messi’de yok o tripler neyse zaten başım belada hiç bulaşmayım kimseye dedim idmanı sakince bitirdim duşumu alıp odama çekildim sözlükte takılmaya başladım telefonum çaldı arayan Shakira. Canım çok özür dilerim falan demeye başladı. Hayırdır noldu falan dedim benim yüzümden maça gidememişsin takımdan atılma ihtimalin varmış falan diye söyledi, nerden biliyosun sen dedim bütün haberlerde sen varsın gerçekten özür dilerim istersen ilişkimiz bitsin dedi. Hayır ben halimden memnunum dedim. Seni seviyorum diyip telefonu kapattı. O sırada stadyumda temizlik işleriyle uğraşan Carlos abi geldi yanıma seni çağırıyorlar falan diye gittim. stadta daha önce hiç girmediğim bir odaya amına koyim kapıyı çaldım girdim içeride takım elbiseli bi ton adam uzun bi masaya oturmuşlar buyrun mr.itfaiyeci dediler. Benim için ayırdıkları sandalyeye oturup suyumdan bi yudum içtim malum konumuz sizin disiplinsizliğiniz biliyorsunuz savunmanızı öğrenmek istiyoruz dedi. Söze başladım sadece 10 dakika geç uyandım inanın kasten yapılmış birşey değildi derken dışarıdan sesler geliyordu. Başkan ne oluyor orada dedi takım elbiseli birisi masadan kalkıp camdan baktı, taraftarlar buraya gelmiş slogan atıyorlar mr.itfaiyeci adına dedi. O an öyle bir sevinmiştim ki bu taraftar bunu hak etmiyor takımda kalıp onları mutlu etmek istiyorum dedim. Herkes birbirine bakıştı falan sözleşmeyi devam ettirme kararını verdiler hemen Nou Camp’ın önüne çıkıp taraftarlarla selamlaşıp tokalaştım hepsinin formasını imzaladım ellerim ağrıdı imzalamaktan. Stada geri döndüm bi baktım maç çoktan başlamış dakika 27 bizimkiler 2-0 geride aklını sikeyim Tito alacaktın işte beni şu Fabregas’ın sıçışlarına bak diye diye maçı izledim. Maç 4-3 bitti yenildik amına koyim geçtim bilgisayarın başına twitterda kanoute’nin “@fcbarcelona abartılcak bir takım değil çok rahat bir galibiyetti” diye attığı tweet’i gördüm. Bizim temizlikçi Carlos’a 30 euro bahşişi verdim bu adamın numarasını bul bana dedim. Carlos çok paragöz adamdır beyler, parayla adamı yatağa da atarım ama pek tercihim değil Daniel Alves’le yatıyorlarmış ara sıra duyuyorum falan neyse Carlos getirdi numarayı bana. Aradım bizim Kanoute’yi tweeti sil falan diye düzgünce ricada bulundum adam bana sen müslüman mısın dedi. Ne alaka falan şaşırdım çok alaka diyip kapattı telefonu sanırım bi gerizekalılık var bu adamda beyler. İniestayı aradım geçmiş olsun abi yenilmenizi beklemiyordum diye. Ulan adam sinir küpüne dönmüş maç kaybedince gerizekalı senin yüzünden kaybetttik falan bi ton saydırdı bana. İniestayı hiç böyle görmemiştim lan, neyse otobüs indi İniesta yanıma geldi kanka sinirliydim ya ama bak bi daha böyle yapma cidden takımın dengesini bozuyosun falan dedi.

Barcelona Maceram 17 / +18

Hemen beni son bıraktığın kuaföre gel- Shakira” mesajı gördüm ve son sürat oraya doğru gittim. Bi iki kere yanlış yola sapıp geri döndüm ama yolları artık biliyordum. Az çok kuaförün önünde durdum indim arabadan oradan suratı gözükmeyen kapşonlu biri yanıma geldi. Kapşonunu çıkarttı ve bana okkalı bir tokat attı. Tokatı atan babamdı, sana bu kızın peşini bırak demedim mi falan bişeyler söylemeye başladı. Zor durumda sandım o yüzden geldim falan bahane söylüyorum ama yok adam inanmıyor babama yakalanmam değilde mesajın Shakira’dan gelmemiş olması beni daha çok üzdü. Babamla tartışırken Tito aradı gel görüşmemiz lazım diye. Geliyorum 10 dakikaya dedim babamı arabaya bindirip Nou Camp’a gittim babamı odasına çıkarttım, Tito’nun yanına gittim. Puyol’a neden yemek götürüyorsun olum, arkadaşına zarar veriyorsun, manyak mısın sen falan dedi. Nerden biliyosunuz hocam diye sormadan monitörü gösterdi bana, meğersem Puyol’un bahçesine gizli kamera yerleştirmişler. Amına koyim vay be lan dedim demek ki büyük kulüpler böyle işlerle büyüyolar falan diye aklımdan geçirdim. Puyol’un kilo problemi var, bide sen köstek çıkma zaten yarın transfer için son gün hala adam eksiğimiz var yapma böyle dedi. Özür diledim odama çekildim. Diğer gün sabah erkenden odamdan çıktım, soyunma odasından ayakkabılarımı almak için uykulu uykulu gidiyorum. Soyunma odasının kapısını açtım, birde ne göreyim Messi 31 çekiyordu hemen şortunu çekti. Abi kimseye bahsetme falan cart curt diyo, yok rahat olda ne ayaksın olum dedim. Benimki evden kovdu beni biraz tartıştık benimde canım sıkıldıydı sabah erken herkes uyuyodu işte o yüzden şey ettim falan filan dedi. İyi kanka ben ayakkabılarımı alıp çıkıcam dedim. Oda yok yok bende geleyim bekle falan dedi. Yok yok sen devam et falan dedim ama tabi adamda kafa mı kalır yakalanınca oda geldi benle gittik sahada beraber paslaşıyoruz, orta açıyoruz birbirimize çalım falan deniyoruz 2 kişi kanka ben yoruldum zaten idman var fazla yorulma Tito kızar falan dedim. Gittim soyunma odasına duş aldım çıktım odama doğru giderken koridorda İniesta gel aşağıda toplanıyoruz dedi üstümü giyip indim aşağıya. Yeni kalecimiz Julio Cesar ve stoperimiz ise Chiellini olacaktır beyler. Haberiniz olsun falan filan dedi ben şaşırdım tabi amına koyim ne ayak böyle para sıkıntısı var bu transferlere milyonlar falan. Gittim Tito’nun yanına kapıyı çaldım durumu sordum Messi bu sezon ücretsiz oynamayı kabul etmiş, vay be lan dedim neden kabul etti acaba diye düşünürken Messi’nin 31 çekerken yakalanması aklıma geldi. Acaba şantaj yaptığımdan mı korkmuştu lan gittim Messi’nin yanına. Lan piçoz sen bizi şantajcımı sandın da gidip yakalanınca benim dediğim gibi maaşını bağışlıyosun dedim. Oda abi manyak mısın 10 dakikada transfer mi olur ben dün yaptım onu hanım beni o yüzden kovdu zaten evden dedi. Hanımı boşver lan bugün bendensin dedim aradım bizim metreslerden 3 tane gönderdim soyunma odasına. (Messi 2 gündür soyunma odasında uyuyor) . Neyse sözlükte takılıyorum odamda bi baktım stadyum inliyor lan Messi sahada olduğun kadar yataktada hızlısın be çakal diyip kendi kendime amaçsızca güldüm. 2 gün sonra Sevilla ile maç vardı, yarında haftanın son idmanı var sonra ver elini Sevilla. Sabah bok var gibi 6 da uyandırdılar neymiş efendim sabah yapılan idman daha verimliymiş yarrak kürek bişeyler sıçtılar. Söve söve indim soyunma odasına ayakkabıları falan giyiyorum Daniel Alves’de ılıklık olduğu için yüzde 70 soyunma odasındayken çadırı diker bize sallar şerefsiz. Neyse çıktık idmana hız ağırlıklı çalışıyoruz babamda kenarda izliyor beni. İdmandan çıktım soyunma odasına gidiyorum, İniestayla muhabbet ede ede babam geldi yanıma oğlum ben Türkiye’ye geri dönüyorum dedi. Üzülmüş gibi yaptım ama halbuki sevindim bana yük oluyodu adam zaten iflasta etti. Hayatımı sikiyodu Barcelona’ya transfer olmasaydım neyse babamı aldım bindirdim benim bmw ye havaalanına doğru sürüyorum. Shakira hakkında sorular soruyor bana sürekli birkaç gündürde görmüyorum kızı kesin veriyo birilerine amk kaşarı. Neyse babamın uçağını bekledik biraz birkaç işlemde falan yardım edip babamı paketledim. Arabaya doğru gitmeye çalışıyorum, ama sürekli birisi gelip resim falan çekiniyor benimle amına kodumun ergenleri facebook’a atıp “eheheheh kankimle takılıyoz ya .d” yazıp kızlara hava atacak biliyorum ama mecbur kırmayıp resimleri çekine çekine arabaya gittim. Shakira’yı aradım nasılsın görüşmeyeli bişeyler içelim mi dedim. Olur tabi ki aramıyosun hiç ayıp oluyo falan dedi. Türk kızı gibi trip atıyo amına koyim öyle popüler havalarına bakmayın siz onun.

Barcelona Maceram 16 / +18

Takımları ayırdı işte bizim tayfada sadece Puyol karşıdaydı, onun dışında bizim tayfa tamdı. Karşıdaki tayfadan da Valdes bizim kaledeydi, zaten kaleci yok başka amk. Pique antreman maçı sırasında sürekli sert müdahalelerde bulunuyor falan olum adam gibi oyna amına koyucam bak dedim. Sadece Pique’nin duyacagı şekilde, Pique bana bi tane koydu çimlerle öpüşmeye başladım. Amına koyim ne ağır eli varmış. Hemen takım toplandı, Messi yanıma geldi. Abi iyi misin falan diyo, iyiyim sağol falan diyorum. Tito Pique’ye tekme falan atıyo şerefsiz siktir git lan atıldın takımdan diyor. Bizim çocuklar zor tutuyo Tito’yu Pique takımdan atılmasıyla birlikte Valdes geldi. Pique yoksa bende yokum dedi. Titoda sikime kadar yolun var dedi. Sanchez ve Pinto’da bizde yokuz size hakaret davası açacaz falan filan diyip sahadan ayrıldılar. Tito antreman bitmiştir, dağılabilirsiniz dedi. İniesta yanıma geldi hepsinden kurtulduk iyi oldu kardeşim dedi. Duş aldıktan sonra odada tam bilgisayarı açtım, İniesta geldi. Gel kardeşim bak ne gösterecem dedi gittim baktım Pique ve tayfası bavulları almış kulüpten ayrılıyorlar. Arabaya falan bindiler, İniesta bundan sonra rahatız bunlar giderler Villareal’e falan filan veya başka liglere dağılırlar dedi. Aynen abi dedim, odama geri döndüm. Masanın üstünde telefonu elime aldım mesajlara bakıyorum. Numarımı bulan hayranlar ve sapıklık yapan piçlerin arasında Shakira’nın mesajını gördüm. ”Sayende Pique’nin nasıl bir şerefsiz olduğunu öğrenmiş oldum, teşekkür ederim” inanılmaz mutluydum odadan çıktım. İniesta’ya mesajı gösterdim. Vay be sen bu kadını seviyosun cidden lan falan dedi. Tabi abi ya bizde öyle dedim. Akşam haberlerde gündem tamamen bizim takımda yaşananlardı. Sanırım kulüp büyük bir hisse kaybetmiş Tito çok düşünceli bi şekilde Nou Camp çimlerinde geziyordu. Yanına gittim hocam hayırdır düşüncelisiniz dedim. Yeni bi kaleciye ihtiyacımız var onu düşünüyorum, birde defansa takviye lazım dedi. Koskoca Barcelona hocam herkes gelmek için can atar dedim. Hoca derin bir of çektikten sonra kulübün mali sıkıntıları olduğundan bahsetmeye başladı. Hocam bi ton kupa alıyorsunuz o paralar nereye gidiyor falan dedim. Sen Messi’nin maaşı ne kadar sırf onu duysan şok olursun neyse hadi geç sen odana beni yalnız bırak dedi. Gittim Messi’yi aradım, Messi neredesin buluşalım kardeşim diye. Tamam abi buluşalım bizim stadın ilerisindeki kahveciye gel dedi. Garajdan arabayı alıp kahveciye gidip oturdum. Messi 10 dakika sonra geldi, nerdesin lan cüce ağaç oldum burda falan dedim. Abi cüce deme lütfen ya falan dedi. Tamam tamam geç otur dedim. Hayırdır abi ne oldu dedi beni evine götürsene lan bi misafir et abini hiç çağırmıyon falan dedim. Gittik Messi’nin villaya doğru villayı gezdirdi bana sonra Messi’ye hiç bir eksik var mı evinde dedim. Hayır yok abi hayırdır dedi. Oğlum Barcelona batıyor çok hisse kaybetti maaşında indirime git dedim abi bilmiyorum ki ya bilmem ne cart curt etmeye başladı. Sonra etkileyici bi konuşma yaptım, lan olum biraz adam ol. Bu kulüpte yetiştin burada büyüdün sen Barcelona’nın çocuğusun bu kulüp sana emek verdi, seni adam etti lan cüce olarak kalırdın. Bak şimdi Messi oldun falan nutuk çektim çıktım Messi’nin evinden, sonra düşündüm lan benim niye evim yok amına koyim gittim bankadan maaşı çektim bi tane emlakçıya gittim. Emlakçı ise koyu Real Madrid taraftarı çıktı. Her neyse girdim emlakçıya, bana 10 saniye tip tip baktı merhaba falan dedim. Baktım adam hala madrid hala madrid diyor bana, manyak mısın nesin ya dedim. Emlakçıdan koşarak uzaklaştım arabama bindim, o sırada Puyol aradı kanka yardımına ihtiyacım var lütfen aramızda kalsın ama dedi ne oldu lan dedim. Abi bana bi tane hamburger alıp getir gözünü seveyim Tito yasakladı yemezsem duramam falan cart curt dedi. Kanka sağlığına zarar profesyonel futbolcusun falan dedim. Ama yok adam illa yiyecek hamburgeri gittim burgerciye indim arabadan arabayı kitledim. Burgerciye doğru gidiyorum. İçeriye girdim kimse yok mu dedim bi saniye geliyorum diye ses geldi. Sonra içeriden Barcelona formalı bıyıklı bi adam çıktı beni görünce elindeki tepsiyi yere düşürdü. inanamıyorum bu sen misin lütfen formayı imzala diyip formayı çıkarttı. Baktım arkasında benim 31 numaralı ismimin yazdığı forma hem formayı imzaladım. hemde 8 liraya aldığım hamburgerin yanına 300 lira bahşiş bırakıp Puyol’un evine doğru yola koyuldum. Puyolun evine gittim, Puyol çok yürekli adamdır beyler, mütevazi bi evi vardı girdim kapıyı çaldım, açtı kapıyı saçlar antremandaki gibi ıslaktı hayırdır kanka dedim duştan çıktıydım harbi getirdin mi lan bakıyım dedi. Aldı elimden poşeti tabi lan sen istersinde getirmez miyim olum dedim. Eyvallah kanka borcum ne kadar dedi. manyak mısın olum beni kapıcımı zannettin lan dedim. Güldü geç içeri kardeşim oturalım ne içersin benim kendi hazırladığım bi koktely var veriyim sana gel içelim hemde vitaminli baya dedi. İçtim ondan Puyol köpeğim oldu amına koyim bi hamburgeri getirdim diye. Neyse kardeşim ben stada gidiyorum kendine iyi bak dedim ,çıktım arabaya bindim tam kontağı çalıştıracağım mesaj geldi.

Barcelona Maceram 15 / +18

4vs4 kavga ediyoruz soyunma odasında Puyol olmasaydı çok fena sikerlerdi bizi ama Puyol bizim tayfadandı allahtan fazla hasar almadan içeriye güvenlikler girdi. Ayırdılar bizi, odalarımıza çekildik. İniestanın burnu falan kırılmıştı benimde kaşım yarık falan hayatımda hiç böyle kavga etmemiştim. İniesta bana sakın Titoya pişman olmadığını falan söyleme. Ya o 4ü gider takımdan yada biz dedi. Odada oturuyorum yanımda hemşire bana pansuman falan yapıyordu. O sırada kapıya tanımadığım bi eleman geldi hoca seni çağırıyor dedi. Gittim odaya girdim odada Valdes, Pique, Sanchez, İniesta, Puyol falan vardı. Hepsinin başı öne eğik ellerini birleştirmiş bekliyorlardı. Bende İniesta’nın yanına gittim. Geç bakalım mr.itfaiyeci dedi. 10 saniye sonrada Pinto ve Abidal odaya girdiler. Tito ayağa kalktı ve biri bana olanları açıklasın hemen dedi. İniesta olanı biteni aynen anlattı, tabi benim Shakira’yı sevdiğimi falan söylemedi. Tito biraz düşündü, sonra kararını açıkladı hepiniz takımda kalıyorsunuz ve barışıyorsunuz her birinize 200.000 euro ceza kesilecek. Ayrıca Pique sende Shakira ile ilişkini kesiyorsun yoksa sezon sonu sözleşmeni yenilemeyeceğiz dedi. Pique denen piç Shakira’yı sevmediği için bu sözleri hazmetti tabiikide, benim keyfim acayip iyiydi. Hatta neredeyse hiç para harcamadığım için İniesta’nın cezasınıda ben ödemek istediğimi söyledim. Herkes şaşırmıştı İniesta olmaz kardeşim öyle şey gerek yok dedi. Olmaz abi zaten benim yüzünden sende kaynadın boşver dedim. Neyse beyler odama gittim, twittera bakıyorum sonrada sözlüğe girerim diye tasarladım kafamda twitterda trend topiclere bir baktım, Shakira’ yla aramızda geçenler ve soyunma odasındaki kavga vardı. Lan oha kavgayı nasıl duymuşlar diye düşünürken güvenliklerin sızdırmış olacağı aklıma geldi. O sırada telefonum çaldı açtım ilk başta tanıyamadım ama arayan Felipe Melo’ydu. Naber nasılsın falan konuşuyoruz Melo’yla işte bana moral veriyor, bende Riera piçine daldıydım siktir et bişey olmaz falan anlatıyor. Ama çok sıkıldım amk abi kapatmam lazım hoca geldi dedim kapattım telefonu. Odamdan indim antreman vardı soyunma odasında hazırlanıyorum. Bizim 4lü tayfa Pique’nin tayfa sürekli birbirimize bakıyoruz. Pis pis çıktık antremana serbest antreman maç yapaacaksınız dedi.

Barcelona Maceram 14 / +18

Osasuna deplasmanına gidecez çocuklar, otobüs 10 dakika sonra geliyor. İsmini okuduğum kişiler çantasını hazırlasınlar dedi, isimleri okumaya başladı ben yoktum. Her neyse hocam ben burada antremanlara devam eder haftaya toparlarım dedim. İyi olur dedi, odama doğru gittim. Bu sırada takımda hazırlanıyordu bende otobüsün yanında İniesta’yı bekliyorum vedalaşmak ve başarı dilemek için. Odamdan çıkarken aceleyle çıkmıştım otobüsü kaçırmayın İniesta’nın yanına gidiyim bi görüneyim diye. O sırada Shakira’da oradaydı. Oda Pique için ordaymış üstüm başım kötüydü ya pardon aceleyle şey ettim ben dedim. Yoo benim için üstündeki kıyafetlerden çok içindeki önemlidir dedi. Ne tesadüf bende öyle düşünüyorum dedim, o sırada takım kafilesi gözüktü İniesta yanıma geldi sakın yanlış bişey yapma koçum kendine dikkat et dedi. Tamamdır abi iyi yolculuklar maçı izliyecem gol atarsın benim için bi tane dedim gülümsedi bakalım kısmet dedi otobüse bindi. El salladım bizim takıma hadi beyler başarılar dedim Messi yanıma geldi abi haftaya ne yap et gir ilk 11′e pas atman lazım bak dedi tamam dostum hadi bakalım görüşürüz dedim otobüs yola çıktı. Bende Nou Camp’ın önündeyim arkamı bi döndüm Shakira ve benden başka takımdan kimse yok birkaç taraftar yanımıza gelip imza alıp resim falan çektirmek istediler. Taraftarlar dağıldıktan sonra Shakira bana döndü ve taksi çağırmamı istedi. Hayırdır nereye gidiyosun dedim. Kuaföre gideceğim ya dedi. Bende ne taksisi saçmalama gel benimle dedim garaja gittik beraber, Shakira’nın kapısını açtım geç otur diye bak dikkatli ol kimse görmesin yanlış anlaşılır falan dedi. Tamam merak etme ya arabanın camları filmli içerisi gözükmüyo zaten dedim. İyi tamam dedi bindi arabaya garajdan çıktım kuaförün yerini sordum tarif ediyordu falan muhabbette çok iyi gidiyo, kliplerinden bahsediyor bana o sırada Ahmet abi aradı kız hazır ne zaman gelirsin dedi abi şuan müsait değilim dedim kapattım telefonu. Shakira’yı kuaföre bıraktıktan sonra, Nou Camp’a geri döndüm. Tam odama girdim telefon çaldı yine arayan İniesta’ydı koçum nasılsın biz vardık maçta yokluğunu hissedeceğiz gibime geliyor falan dedi. Sağolasın abi iyiyiz, sağ salim gitmenize sevindim dedim. Tam o sırada kapı çaldı, kapıda Ahmet abi vardı İniestaya abi kapatmam lazım kendine iyi bak dedim. Sonra Ahmet abiye döndüm, müsait misin kardeşim dedi. Evet abi dedim kızı çağırıyorum o zaman dedi. Tamam abi gelsin dedim sözlükte takılmaya başladım. 40 dakika sonra metresim geldi odaya bi güzel seviştik. Shakira’yı hayal ederek o orospuyla seviştim. Sonra 200 euro bahşiş verip gönderdim. Odadan çıkıp kantine indim adamdan tost istedim, Titoyu arayıp sordu tost istiyor verelim mi diye. Öyle disiplinli bi yer yani neyse Tito verin bişey olmaz dedi. Aldım tostu karnımı doyurdum kas çalışmaya gittim. O sırada koridorda bi anda ta tamm diye bi ses duydum kalbime iniyordu amk. Bi baktım shakira karşımda saçım nasıl olmuş dedi. Biraz rengini açmıştı sanırsam çok dikkat etmediydim, çok iyi bi tercih olmuş dedim. Teşekkür ederim ha bu arada sana telefon numaramı veriyim bi saniye dedi çantasından kartını çıkardı verdi. Eee şimdi napıcaksın dedi, fitness salonuna gidip kas çalışıcam biraz dedim. Tamam o zaman kolay gelsin bende işlerimi halledeyim dedi. Kapıya kadar uğurladım el sallayıp, taksiye bindi arkamı bir döndüm Ahmet abi karşımda. Takımın deplasmana gitmesini fırsat bilip, Shakira’yla ilgilenmen çok yanlış yapma böyle olum kendine gel dedi. Bende abi napayım bişeyler sordu, yardımcı oldum sende çok taktın kafana benden çok düşünüyosun valla ha Shakira yengem benim dedim. İyi bakalım git çalış biraz dedi. Tamam dedim gittim fitness salonuna sonrada duş aldım ve maçı izlemek için odama çıktım. Bizim takım çok piç olmuş, resmen adamlarla taşak geçe geçe oynuyorlar. Ben Osasuna yerine sinir oldum resmen ulan ayıptır, iyi ki bi pas atmayı öğrenmişler oyuncak ettiler adamları. 4-0 bitti maç İniesta abim gol atamadı ama Messi’ye 2 asist yaptı. Her neyse gittim yatağa uyudum. Sabah kalktım gazeteyi aldım okuyorum birde ne göreyim Shakira ile benim aşk yaşadığıma dair haberler çıkmış. Ulan Ahmet senin amına koyacam bekle sen dedim. Gazeteyi attım yere Ahmet abiyi arıyorum her yerde, yok ama hiç bi yerde telefonuma mesaj geldi açtım Ahmet abiden ”ben istifa ediyorum sana iyi şanslar, yanlış şeyler yaparsan böyle zararlı çıkarsın.” hemen aradım şerefsizi ama ulaşılamıyordu. O sırada otobüs stada geri geldi falan keyifleri yerinde, İniesta yanıma geldi kardeşim nasıl geçti falan muhabbet ediyoruz. Abidal ile Puyol’da yanımıza geldi. Gittik kantine oturduk maç hakkında falan konuşuyoruz o sırada Pique arkamdan gelip omzuma elini koydu ve gazetedeki haberi gösterdi. İnanıyo musun buna kardeşim sakin ol ya falan dedim. Küfür falan etmeye başladı, lan sen harbi çok oluyosun ha dedim gittik soyunma odasına arkamızdan Puyol, Abidal, İniesta geldi. İniesta araya giriyo olum sakin olun falan Pique bana vurmaya çalışıyor. O sırada Valdes içeri girdi. Pique’nin yanına geçti arkasından Pinto ile Sanchez girdi. İniesta abartılacak bişey yok beyler dedi. O sırada Valdes ne demek yok lan diye İniestayı ittirdi, napıyosun lan sen diye dalmaya başladım.

Barcelona Maceram 13 / +18

Çok sinirlenmiştim, alt tarafı bi kere içtik amına koyim ne demek lan ayrı çalışmak falan diye bağırdım. Ahmet abiye olum ondan değil yaran iyileşsin biraz daha sakin ol falan dedi. Ha iyi o zaman tamam dedim, giyindim kondisyon mu arttırmam gerekiyormuş bilmem neymiş her neyse Messi’ye dedim, kanka senin f50 yi giyebilir miyim. Benim ayakkabılar ağır gidiyo kondisyon antremanında falan dedim. Onlar kokuyo ama bekle bi dakika dedi getirdi. Yeni bi tane neyse giydim ayakkabıları salona doğru gidiyorum. Koridorda birde ne göreyim canlı canlı Shakira karşımda. Harika etkileyici bir şekilde elini uzattı. Merhaba mr.itfaiyeci, geçen haftaki maçta çok iyiydiniz dedi. Teşekkür ederim elimden geldiği kadar falan dedim. Ama çok çekiniyorum böyle ee takıma alışabildin mi dedi. Evet alıştım ya zaten ilk kulübüm burası dedim çok şaşırdı. Aaa inanmıyorum futbol hayatına Barcelona’da ve ilk 11 demi başladın yani dedi. Evet ne oldu ki dedim çok yeteneklisin sen yaa dedi sen daha yeteneklisin bence asıl yetenek şarkı söylemektir dedim. Gülümseyip teşekkür etti. Takım şuan nerede biliyo musun dedi. Bende ha onları bilmiyorum ben şimdi tek başıma kondisyon antremanı yapıcam dedim. Peki ben bi arıyım malum benimkine bi görünmem lazım Pique yani dedi. Ha tabi evet dedim kondisyon idmanı için salona gittim. Kondisyon idmanının yarılarında falandım acayip terledim aldım havluyu terimi siliyorum, o sırada shakira geldi. Ya bizimkileri bulamadım bari seni izliyim dedi. O an kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kalp krizimi geçiriyorum lan acaba diye düşündüm 2-3 saniye Shakira’ya baktıktan sonra tabii ki geç otur dedim. İdman bitti Shakira çok iyiydin gerçekten formunda gözüküyorsun dedi. Birlikte koridorda yürürken Pique’ye rastladık. Shakira, Pique’ye sarıldı. Canım nerelerdesin sen ya falan diyor o sırada ben çok kötü oldum. Pique’nin hemen arkasından Puyol geldi. Kanka Osasuna’yla maç var 2 gün sonra yedeksin haberin olsun dedi. Tamam dedim itiraz etmedim sonuçta çok yanlış işler yaptım yedek kalmama saygı duyuyorum. Pique ile Shakira birlikte Pique’nin odasına gittiler kesin sevişeceklerdi, bişeyler yapmam gerekiyordu. Stadda dolaşmaya başladım, Pique ile Shakira’yı ayırmam gerekiyordu. Gözüme yangın alarmı ilişti harika bir fikirdi, Abidal’ın bana hediye ettiği zippo çakmakla stadda kamera olmayan bi yere gidip birkaç yeri yaktım. Sonrada gidip alarma bastım, stadda tek bir kimse kalmadı her yer su oldu ama bi sistem kurmuşlar stadı üstündeki borulardan su akıyor. Yangın anında sönüyor böyle neyse işte Nou Camp’ın önündeyiz falan herkes çıktı yoklama alıyolar iyi misiniz falan ambulans itfaiye falanda geldi. Shakira yanıma gelip iyisin bişeyin yok değil mi dedi. Beni boşver sen nasılsın dedim. İyiyim teşekkür ederim dedi. O sırada Ahmet abi yanıma geldi koçum gelsene bişey soracam dedi. Efendim abi noldu dedim, Shakira’yla tanışmışsın falan dedi. Yok abi ya öyle herkese sorduğu gibi bana da sordu unuttum gitti o mesele bitti artık dedim. Oda akşam sana bi kız gönderiyorum o zaman dedi bende tabii abi gönder iyi olur dedim. Olayı çakmasın diye o sırada Tito arabasıyla stadın önüne geldi, hayırdır noluyo burda falan dedi. Hocam yangın çıkmış sanırım pek bi kayıp yok ufak çaplı bişeymiş dedim. İyi güzel zeminde problem var mı dedi. Bilmiyorum dedim takımı topladı gelin hadi taktik odasına diye bizi götürdü içeriye.

Barcelona Maceram 12 / +18

Barcelona’da gecekondu olmadığı için adam anlamadı. Neyse abi ben içmeye gidiyorum, geliyo musun dedim. Oğlum manyak mısın kulübe dönecez bin arabaya dedi. Yok abi görüşürüz dedim, bindim arabaya gidiyorum telefonum çaldı arayan Ahmet abi. Tamamen doğaçlama anlatıyorum. Olum oturup bunu düşünecek halim yok, saçmalama neyse beyler konuyu bölmiyim. Devam ediyorum Ahmet abi arıyordu, açtım telefonu oğlum sen manyak mısın gerizekalı herif dön geri kulübe sözleşmende ki maddelerden haberin var mı, nerdesin söyle çabuk geliyorum dedi. Cevap vermeden kapattım telefonu, girdim bi mekana birkaç hayranımla resim çekindikten sonra garsonu çağırdım. 1000 Euro’yu verdim müşterileri gönderin dedim hepsini gönderdiler. Şimdi magazine kapak olmayalım diye mecburen öyle yaptım. Adamdan rakı istedim, anlamadı tabi ne olduğunu. Neyse beyler adını sanını bilmediğim şarap ve içkilerden getirdiler çatur çutur içiyorum. Aklımda Shakira, iyice dağıtmaya başladım. Sonrasını hatırlamıyorum gözümü açtığımda hastanedeydim. Başımda Ahmet abi vardı. Ne oluyor falan dedim. Karnımda da bir ağrı vardı, meğersem mekandan çıkarken birine laf atmışım adam beni karnımdan bıçaklamış. Olay medyaya yansımasın diye trafik kazası bahanesiyle hastaneye götürmüşler. Kulüp bu haberi saklamak için çok para harcamış vs. falan anlattı. Odaya İniesta girdi, iyi misin falan arkasından Puyol falanda geldi. Puyol hoca sana çok kızgın hemen toparlan kendini affettir dedi. Sağolun beyler merak etmeyin dedim. 5-10 dakika sonra doktor geldi 3 gün misafirimizsin bıçak kritik bi noktaya saplanmamış çok şanslısın dedi. 3 gün boyunca hastanede can sıkıntısından patladım. Ahmet abi çakallığını yapmıştı. Sadece haber kanalları vardı, televizyonda müzik kanallarından Shakira’yı izlemek istiyordum ama yoktu işte. 2. günde gayet iyi hissediyordum kendimi, doktoru çağırdım ben iyiyim gitmek istiyorum dedim. İbne kabul etmedi, sabaha gidersin dedi. Aradım İniesta’yı kanka sabah beni almaya gel, hem kahvaltıyı beraber yaparız diye tamam 9 da hazır ol gelirim ben dedi. Haber izleyip gazetelerimi okuduktan sonra hastanedeki son günümüde bitirdim ve uyudum. Sabah kalktım hazırlandım, İniesta’yı beklemeye koyuldum. Dediği gibi tam 9 da geldi bindik arabaya, elit bi mekana gidip kahvaltılık bişeyler aldık. İniesta olum sen harbi çok yanlış işler yapıyosun, Tito sana o kadar çok güvendi ki takımın direği Xavi’yi hiç düşünmeden sattı. Sen gidip sarhoş olup ona buna sataşıyosun, hemde takım arkadaşının sevgilisini istiyosun. Bu böyle olmaz bak koçum bende seni bi yere kadar koruyabilirim anlıyormusun? dedi. Doğru diyosun abi, Tito bana çok güveniyor dedim. Sonrada İniesta artık pek güvendiğini zannetmiyorum git özür dile bişeyler yap, güvenini tekrar kazanman çok zor olacak dua et Pique duymasın Shakira’yı sevdiğini falan diye anlattı bana. Tamamdır abi hallederiz dedim, bindik arabaya İniesta’yla Nou Camp’a doğru gidiyoruz. İniesta’yla garaja bıraktık arabayı, benim arabayıda gördüm. Abi bu buraya nasıl geldi diye sordum bizim çocuklar mekandan alıp getirmişlerdi dedi. Odama doğru gidiyorum, o sırada babam çıktı karşıma lan köpek gel buraya dedi. Ne diyosun baba gelir gelmez dedim, odaya çekti beni bana bak o Pique’nin sevgilisi Shakira mıdır nedir onu unut harbiden hakkımı helal etmem sana bak dedi. Tamam baba unuttum bitti gitti git yat idmanım var benim ya dedim çıktım odadan. O sırada koridorda Tito ile karşılaştım, hocam ben çok özür dilerim bir daha tekrarlanmayacak dedim. Bunu sonra konuşuruz git soyunma odasına idmana hazırlan dedi. Soyunma odasına gittim içeride kimse yoktu, şaşırdım Ahmet abiyi çağırdım, hani idman vardı falan dedim sen takımdan ayrı çalışacaksın dedi.

Barcelona Maceram 11 / +18

Gittim Tito’nun yanına babamla konuştuklarımı anlattım. Oğlum manyak manyak konuşma 5 yıllık sözleşmen var bizle, baban burada kral gibi yaşar, sorun değil Türkiye’de ne var da gideceksin dedi. Hak verdim tabii ki, hayatım gayet güzeldi neyse idman vakti geldi. İdmana çıktık kafamda babamın söyledikleri falan var. Ahmet abiye sordum babam nerede diye odaya gitmiş dinleniyormuş idman sonrası duş aldım. İniesta’nın yanına gittim akıl danışmak için. İniesta ile aramız cidden çok iyi beyler, cana yakın bi adam yolda görürseniz sizinle durur 1 saat muhabbet eder öyle kafa bi adam. Hiç götüde kalkmamış halk çocuğu resmen o yüzden çok seviyorum abilik yapıyo bana. Olayları aynen anlattım, sakin ol tamam baban hangi odada dedi bilmiyorum dedim. Ahmet abiye soralım dedim gittik Ahmet abinin yanına, İniesta sen bu işi olmuş bil dedi. Telefonla aradı birini bişeyler söyledi hangi dil tam anlamadım neyse gittim fitness salonunda biraz kas çalışıyorum çıktım ordan koridorda baktım brezilyalı taş bir kadın var Ahmet abiyi çağırdım hayırdır falan diye senin babana ayarlamış İniesta dedi. Vay amına koyayım dedim, İniesta’nın kafa iyi çalışıyodu zaten. Oyun zekasıda var çakalda 30 dakika sonra baktım babam duştan çıkmış. Baba naber dedim iyidir evlat sağol Türkiye’ye dönmeyelim boşver dedi. İniesta’ya gittim, abi çok sağol karı ayarlamak aklıma hiç gelmemişti pederin gönlü hoş olunca hemen kalmayı kabul etti. Valla zeki adamsın dedim sorun değil kardeşim seninle çok iyi anlaşıcaz hem sahada hem dışarıda dedi gülümsedim odama çıktım. Açtım televizyon izliyorum açtım klip yayınlayan bi tane kanalı girdim sözlüğe takılıyorum bi baktım Shakira’nın bi klibi çıktı ama öyle böyle değil, karı acayip taş çok etkilendim bi yandan da olum kendine gel o senin yengen Pique’nin manitası saçmalama falan diyorum ama gözümü televizyondan ayıramıyorum. Ahmet abiyi çağırdım. Shakira buraya hiç geliyor mu falan sordum. Hayırdır olum ne ayaksın Pique’nin manitası o haberin yok mu falan dedi. Abi yok ondan değil hayranıydım imza almak için falan dedim. Oda ara sıra geliyor ama çok nadiren dedi. Gelirse bana haber verirsin dimi abi dedim pis pis baktı olum bak sakın yanlış bişey yapma ha dedi tamam abi ya rahat ol dedim gönderdim. Neyse beyler Shakira’ya aşık olmaya başlıyordum, kendimi çok kaptırmıştım ona. Ahmet abi o akşam bana bi karı ayarlamıştı Shakira’ya ilgi duygumu anladı kesin. Karıyı istemedim geri gönderdim çünkü Shakira’ya cinsel bir arzu duymuyordum onu gönülden seviyordum, aşık olmuştum geçtim aynanın karşısına Pique kadar giderim vardı. En az lan bi şansım vardı belki etkileyebilirdim Shakira’yı ama çok kararsızdım yatağa yattım uyumak için sabah erkenden idman vardı. İdmana çıkıcaz soyunma odasındayız Pique’nin yanına gittim böyle dalgayla karışık Shakira’ya aşık mısın lan gibisinden sordum. O sırada Ahmet abi kapının önünden geçiyormuş amına koyim. Ne konuştuysam dinlemiş. Pique yok kanka ya öyle takılıyom fena olmuyo falan dedi. Artık iyice gaza gelmiştim çünkü, Pique Shakira’yı sevmiyordu. Ama ben çok seviyorum idmana çıkmak için koridordan sahaya doğru ilerliyordum. Ahmet abi kenara çekti beni olum bak adam ol sakın ha öyle bişey yapma dedi. Ne diyosun abi falan dedim olum ciğerini biliyorum senin bana numara çekme dedi. Gittim idmana kafamda Shakira olduğu için idmana kendimi fazla veremedim, idman sonrasında hoca beni yanına çağırdı olum noluyo sana yakışıyo mu böyle oynamak falan dedi. Pardon hocam düzeltirim dedim. Düzeltmezsen yedek kalırsın bak falan dedi. Tamamdır hocam dedim gittim duş aldım. Neyse odama çıktım üstümü değiştirdim, kafam acayip bozuk Shakira’ya aşık olmuşum amına koyim boru mu lan, elimi sallasam ellisi ama Shakira öyle değil işte beyler gidip en zor hedefi seçmiştim. Neyse gittim garaja bindim arabaya geziyorum kafamı dağıtmak için yavaş yavaş etrafı izleye izleye arabamı sürüyorum, stadın yolunuda öğrendim artık git gel yapıp soruyodum sürekli. Neyse beyler çok elit bi mekanın önünden geçerken bizim Piqueyi gördüm, karşısında Shakira yemek yiyolar içeride arabayı sağa çektim. 5-10 dakika izledim, Shakira’nın yemeği yiyişi bile güzeldi, kırmızı bir şarap önlerinde de et vardı. başlarında ise bi adam keman çalıyor falan kafam acayip gitti beyler. Aradım İniesta’yı abi nerdesin falan geliyorum yanına dedim, gittim İniesta’nın yanına. İniesta’ya olayı anlattım beyler. Dondu kaldı içine gömeceksin bitecek gidecek olum magazine oyuncak olursun bak sakın ha falan dedi. Abi sikerim magazini parayı pulu Shakira’yla gecekonduda yaşarım ben dedim.

Barcelona Maceram 10 / +18

Ne yıldızı lan dedim oda isim olarak değil lakap olarak söyledim yanlış anlama dedi. Ha eyvallah sağol Mourinho dedim. Sonradan dedim hayırdır bu elemanlar napıyor falan dedim seninle bişeyler konuşacaz gel odaya geç dedi. iyi tamam dedim girdim odaya. Mourinho dedi ki bak bizim Mesut’a bulaşmışın, hayırdır ne ayaksın olum yakarım lan seni falan dedi. Bende adam gibi konuş lan dedim üstüne yürüdüm o sırada korumaları gelip tuttu beni. Mourinho ayağa kalktı ellerini cebine attı yürümeye başladı, pencereden dışarıya baktı sana çok para veririz gel Real Madrid’li ol dedi. Bende ben senin gibi paragöz değilim, öyle reklamlarda oynayıp para kazanmayada çalışmam dedim. Mourinho arkasını döndü, üzerime yürüdü bana bir tokat attı. Şimdi gitmem lazım uefa ile bir toplantım var, seninle görüşücez dedi. Korumalar beni bi odaya koydular, dedim sikerim ne zor işmiş bu futbolculuk. Her neyse pencereden dışarıya bakıyorum, bi baktım bizim tayfanın en sağlamlarından Puyol, Pique, Abidal falan indi arabadan stada doğru ilerliyolar. Böyle Mourinho hayırdır lan dedi. Puyol kafayı koydu buna Mourinho neye uğradığını şaşırdı, teker teker korumaları falan dövüp geldiler odaya. Puyol kanka çabuk ol gel dedi, bindirdiler arabaya beni Nou Camp’a doğru kaçtık. Puyol önde oturuyo ben arkada oturuyom, yanımda Pique falan arabayıda Abidal sürüyor. Puyol döndü, iyi misin diye sordu. İyiyim abi eyvallah ne iş bunlar dedim. Oda sana birkaç tane koruma ayarlarız onlar sürekli böyle Messi’yide zamanında çok kaçırdılar, ama biz aldık geri rahat ol bişey olmaz falan dedi. Eyvallah sağol dedim sonra döndüm Pique’ye kanka Shakira’yla nasıl gidiyo falan dedim. Sorma panpa aramız bozuk falan dedi. Bende şaşırdım panpa mı? dedim. Oda evet noldu dedi vaay sendemi sözlüktensin dedim. Evet lan bizim takım full incici dedi. Hassiktir harbi mi lan dedim Abidal döndü kafası hariç 35 ehehehe dedi. Gülüştük yolda çok eğlenceli muhabbet dönüyordu, neyse stada döndük beyler. Bi baktım benim peder gelmiş stada işte hocam geldi yanıma seni çok özlemiş falan anlattı. Tamamdır hocam sağolasın dedim gittim pederin yanına oğlum nasılsın falan sarıldı. Maçta çok iyiydi falan diye övüp duruyo beni sağolasın babacım bi problemin var mı falan dedim. Var oğlum dedi mademki artık maddiyat problem değil Türkiye’ye geri dönelim dedi. Baba manyak mısın Barcelona’nın 1 numarası oldum, ne Türkiye’si dedim. O da sana hakkımı helal etmem benle geri döneceksin dedi.

Barcelona Maceram 9 / +18

Neyse herkes odasında eşini bekliyo, geldi birisi böyle 1.90 boyu iri yapılı makyajlı falan bildiğin travesti dedim. Hassiktir noluyo lan oda kalın sesiyle “pardon yaa ben Daniel Alves’i aramıştım daaa ” dedi. Oh be travesti değilmiş benimki Alves’te harbi malmış tipide hayırsız zaten diye içimden geçirip dedim soldaki oda abla dedim “sağol canımm” diyip gitti. Odaya travesti sonra benim meleğim geldi. bi güzel seviştik falan sonra keyif sigarası için Ahmet abiyi çağırdım ne sigarası gerizekalı tıkanıp kalırsın sahada mal mal işler yapma dedi amına koyim ben senin dedim. Bindim arabaya Ahmet abi sakın dışarda içme sigara kan testinde çıkar bak dedi iyi tamam dedim çıktım sokağa geziyorum arabamla. Arabayla gezerken telefon çaldı, açtım telefonumu baktım bizim hoca koçum babanın adresini ver gidip alalım dedi. İşte benim size verdiğim ilk adres dedim ha tamam sen stada geri dön baban 2 saate burda dedi. Nasıl yani falan şaşırdım, helikopter diye bişey var cahil misin dedi haa tamam iyi dedim. Amına koduğumun Nou Camp’ını yine bulamadım beyler. Yine sora sora İspanyollardan öğrendim, yolda gidiyorum böyle baktım yol kenarında karının teki yanaştı biraz eğlenelim mi yakışıklı dedi. Kafayı bi çevirdim aaa sen Barcelona’daki o adam değil misin yaaa dedi. Sonra benim kafaya dank etti, lan ben el clasicoda sahaya çıktım bide gol attım artık çok popülerim vay amına koyim dedim. orospuya yok sağol dedim gönderdim bunu indim arabadan markete yanaştırdım arabayı indim stadın adresi sorucam. Girdim markete birader Nou Camp nerde falan dedim. Vaay abi nasılsın falan dedi çırağı çağırdı, koçum al şu telefonu çek bi resmimizi dedi. Tabi ilk kez resim çekiniyorum hayranımla biraz mal çıkmışım resimde abi çok sağol falan sarılıp duruyo bana. Acayip bi ilgi gösteriyo sağolasın eyvallah falan dedim. Stadı tarif etti çıktım marketten arabaya doğru giderken bi anda bi araba yanaştı beni yaka paça arabaya bindirdiler. Birkaç saat boyunca arka koltukta uzandım, bağladılar elleri falan dedim sikeyim sizin gibi adamları sıkıyosa tek tek gelin ellerimi çözüp falan diyorum. Ama hiç biri gaza gelipte kavgaya girmiyor benle, neyse beyler bu arada benim telefon çaldı. Adam cebimden aldı telefonu meşgule alıp kapattı telefonu dedim aha göte geldik. İyice bi baktım Real Madrid’in Bernabeu stadına garaja giriş yaptık. İndik arabadan falan Mourinho geldi, hoşgeldin yıldız dedi.

Barcelona Maceram 8 / +18

Neyse maç o şuttan sonra sıkıcı olmaya başladı dakika 70 de korner kazandık. Real Madrid defansı topu çıkarttı ceza sahası dışına tamda ayağıma geldi şutu koydum 1-1 oldu maç ama nasıl seviyorum. Taraftarlar seviçten tanımadığı insanlara sarılıyo formaları falan çıkartıp sallıyolar falan Mesut’ta acayip göt olmuştu Messi geldi abi helalin var falan dedi. O golden sonra Real Madrid çok baskı kurmaya başladı. Dakika 88′de Mesut aldı topu ölümüne koşuyor uçan tekmeyle Mesut’un surata kramponun dişlileri geçirdim baktım Mesut’u ambulansla götürüyolar Cüneyt Çakır geldi yanıma kırmızıyı gösterdi bana. Eyvallah görüşürüz hocam dedim saha kenarına doğru gidiyorum, Messi’nin kulağına bişeyler fısıldadım tamamdır abi dedi. Dakika doksan Messi aldı topu koşuyor sonra kulağına fısıldadığım gibi kendini ceza sahası çizgisinde yere attı Cüneyt Çakır penaltıyı verdi. Dakika 90 Messi penaltı golüyle 2-1 öne geçirdi bizi coşuyoruz ama öyle böyle değil. Cüneyt abi maçı bitirdi sahada koşturuyoruz boş boş falan birbirimize sarılıyoruz, kendimi ılık gibi hissetmiştim orda. Her neyse taraftarlara formamı fırlatıp soyunma odasına doğru gittim. Soyunma odasında resmen kopuyoruz amına koyim Ahmet abi geldi yanıma, Emre 2 saat dinlen sonra paketin hazır dedi. vay abi sağolasın dedim, teşekkür etmene gerek yok her galibiyetten sonra böyle dedi. Bende Barcelona Sex makinesi olmuştur o zaman dedim. Gülümsedi çıktı odadan gittim yatağa dinleniyorum acayip yorgunum bu arada karıyıda hayal ediyorum acaba nasıl birşey diye falan.

Barcelona Maceram 7 / +18

Odamdaki bilgisayara oturdu Ahmet abi gel bişey göstericeğim dedi. Bir program açtı stadı canlı izliyorum bak dedi taraftarlar doluşmaya başladı. Bunlar seni ilk kez görecekler onları memnun et falan dedi. Bende orospu muyuz abi öyle memnun et falan ne alaka dedim. Oda gülümsedi bu işler böyle olum dedi çıktı odadan. Sonra odaya Puyol geldi. Kanka gel hadi soyunma odasına toplanıyoruz 1 saat sonra maç var dedi. Gittim soyunma odasına hoca bana Messi’yle fazla uğraşma arkadaş olun birbirinizi iyi besleyin siz karlı çıkarsınız falan dedi. Son birkaç taktikten sonra soyunma odasına doğru gidiyorum baktım o sırada Real Madrid kafilesi bizim stadda yan taraftaki deplasman takımın soyunma odasına doğru gidiyor. Ronaldo’nun ağzında sakız eller cepte artistlik yapıyo geçerken omuz attı. What is your problem dedi. Lan siktir git fuck off dedim. Görürsün sen gibisinden hareketler yaptı, girdik soyunma odasına. Puyol bana Real Madrid’le ilgili tecrübelerini falan anlatıyor, Nou Camp’ta yenilirsek biteriz. Bu maçı kazanmamız lazım falan, dedim olum çok kasıyosunuz amına koyim 11e 11 maç işte lan rahat ol lan falan dedim. Tuvalete doğru gidiyorum Tito çağırdı, bak evladım Messi”yle boyu kısa diye dalga geçme, o küçükken çok hastaydı ayıp falan dedi. Bende bilmiyodum hocam özür dilerim dedim soyunma odasına geri döndüm. Messi oturmuş ayakkabılarını bağlıyordu. Messi kusura bakma senle çok dalga geçtim maçta telafi edicem sürekli defans arkasına sızmaya çalış falan dedim. Eyvallah abi sağol önemli değil dedi neyse sonra baktım maça 20 dk kalmış çıktık sahaya ısınıyoruz. Yarı sahada falan diğer tarafta Real Madrid’liler var, Mesut Özil’i gördüm. Mesut baksana kanka bi dakka dedim yanıma geldi. Mesut nasılsın falan dedim. İyidirde sen kimsin tanıyamadım yeni mi transfer oldun falan dedi. Evette niye öyle aşağılıyosun lan dedim. Oda ya bi git amına kodumun amatörü dedi olum bak sahaya gömerim lan seni dedim. Ya siktir git mal dedi. Tito’nun yanına gittim 85. dakikada o Mesut’u sakatlarım ben hocam 5 dakika 10 kişi oynarız bişey olmaz dedim. Oda hayırdır falan dedi anlattım böyle böyle tamam zaten sakatlanırsa Real Madrid’in sistemi bozulur, puan kaybederler iler ki haftalarda dedi. Neyse seremoni için gittik tünele dizildik, tam sağımada Mesut denk geldi tip tip bakıyorum ara sıra falan böyle çıktık ispanya marşını okuyoruz. Ben bilmiyorum tabi okumuyorum ben. Neyse beyler tokalaşmaya başladık, Mesut’a elimi uzatmadım ben. Acayip bozuldu o sırada bi baktım hakem Cüneyt Çakır vay be dedim bu maçı bizim Cüneyt yönetecek. İyi iyi güzel dedim dizildik, Messi yanına çağırdı, abi gel santrayı yapıcaz falan gittim yanına maça başladık. Bizim piçler antremanda mal gibiydi ama maçta iyi paslaşıyolardı. Neyse aldım topu baktım baskı var Puyol’a attım topu Puyol’da heyecan yaptı kaptırdı topu Mesut’a, Mesut’da bizim Pinto’ya golü attı. Valdesin bileğini kırdığım için Valdes kulübe dışıydı. Dakika 10′da Real Madrid 1-0 öne geçti. O sırada taraftarlar kulağımı siken bir uğultu yaptılar bi susun amına koyim diyesim geldi. Ama kimse duymazdı, gittim santra için Messi’nin yanına olum mal gibi gezme ilerde biraz boşa kaç keko musun dedim. Tamamdır abi dedi başladık maça top genelde bizdeydi. Baktım İniesta bi pas attı lan dedim noluyo amına koyim sanki İniesta o pasla beni defansın arkasına ışınladı. O sırada Mesut’un yaptığı ibnelikler aklıma geldi, yine sinirlendim o sinirle topa vurdum pat diye bi ses geldi dedim noluyo lan bombamı var stadda bi baktım top patladı. Havada hassiktir falan şaşırıyorum Casillas tuttu topu oradan bi tane top toplayıcı yeni top attı falan taraftarlar coştu ama nasıl alkışlıyolar nike’ın toplarıda çok dandikmiş amk dedim.

Barcelona Maceram 6 / +18

Hocam teşekkürler falan dedim, yattım yatağa uyumak için ama heyecandan uyuyamıyorum bi türlü. Sabah uyandım gittim kahvaltı yapmak için yemekhaneye futbolcuyuz ya her şey bedava amına koyim bize belirli bi gramda istediğimiz kadar alıyoruz. Neyse kahvaltılık aldım kendime yiyorum, Messi geldi yanıma abi cart curt götünü yiyim şut çekme biraz bana da pas ver iyi beslemen lazım beni falan diye yalvarıyor. Dedim lan cüce seni sahada nasıl görecemde pas atacam dedim. Etraftaki herkes gülmeye başladı, Messi ayıp ediyon abi falan dedi. Lan siktir git asabımı bozma adam gibi oynarsan atarsın gol öyle Xavi’nin paslarıyla benim babamda gol atar lan dedim. Lan o sırada aklıma babam geldi amına koyayım. Sonra gittim Tito’nun yanına hocam böyle böyle ben pederi bi ziyarete gitmek istiyorum dedim. O da sen gidemezsin ama o buraya gelir dedi. Ama Real Madrid maçından sonra dedi. Bende kabul ettim, nasılsa maç yarın amına koyim bide sordum niye maçtan sonra diye. Sadece maça odaklanman lazım falan dedi. İyi peki ben biraz gezeyim dedim. Bindim x6′ya geziyorum yollarda, beyler bu arada Ahmet abi arada Real Madrid maçından sonra kadınlar gelicek seni eğlendirmeye nasıl istersin falan dedi. Arabayı sürerken kaza yapıyordum bunu duyunca amına koyim her neyse abi ciddi misin falan dedim. Olum niye şaşırdın futbolcusun 31 mi çekiceksin dedi. Doğru diyosun abi beyaz tenli esmer doğal sarkmayan iri göğüslü bakımlı olsun dedim. Tamamdır kardeşim görüşürüz dedi 30 dk gezdim ama stadyumu bulamadım bi türlü amına koyim ordan bi markete girdim. Bi tane kola aldım adamada sordum Nou Camp nerede amk diye baya popüler yer hemen anlattı zaten gittim sora sora buldum döndüm stada. Odama doğru çıkıyorum, telefona mesaj geldi. Ahmet abiden “kızı buldum maçta iyi oynarsan kız senindir” iyi amk sevindim gittim Tito’ya hocam ben biraz body salonunda idman yapıyım vücut toparlasın biraz dedim oda zorlama yırtık falan olmasın kaslarda yakarım bak dedi. Yok hocam ne alaka dedim gittim ağırlık falan çalıştım biraz iyi geldi. Saat 10 da Tito bizi topladı, beyler herkes yatağa odalardaki elektriği kesiyorum dedi hepimizde cep telefonlarınıda topladı odalara yerleştirdi bizi. Yapacak hiç bişey yok mecburen erkenden uyudum. Saat 8 de ise müzikle uyandırdılar bizi Tito bizi taktik odasına topladı konuşmaya başladı. Karşımızda 2 tane tahta var, solda bizim ilk 11, sağda Real Madrid’in ilk 11 i vardı. Hoca nedense sürekli Ronaldo’nun üstüne yuvarlak çiziyo falan Pique ona nefes aldırmayacağım falan diyo. Hoca işte gösteriyo Arbeloa biraz mala bağladı son günlerde, Pedro onun kanattan sürekli sızıp yerden içeriye pas atacaksın falan anlatıyo bişeyler. Hiç dinlemiyorum ama acayip sıkıcı millet mum gibi dinliyo, canım sıkıldı kağıt kopartıp Messi’nin kafaya falan atıyorum. Messi abi yapma saçlarım uzun zaten temizlemesi zor falan diyo. O sırada Tito şş yapmayın çocuklar ciddi olun 2 dk falan diyo. İniesta kulağıma gelip abi bulaşma Messi’ye ikinizide atarlar bak falan dedi. Tamamdır abi dedim. İniesta’yla aram iyidir sağolsun yardımcı oluyo hep neyse odadan çıktık. Messi yanıma geldi. Abi niye hep bulaşıyosun falan dedi sevdiğimden lan ağlama tamam dedi, sevindi eyvallah sağol dedi. Gittim odaya sözlükte takılmaya başladım maç akşama nasılsa daha vakit var diye oturuyorum. Baktım böyle dışarda gürültüler geliyo. Lan sizin amınıza koyim dedim çıktım odadan. Baktım stadın penceresinden hassiktir lan dedim bi ton taraftar gelmiş stadın önünde bağırıp çağırıyolar bize moral için vay be amk dedim. Acayip gaza geldim, Ahmet abi’yi çağırdım, abi bana top getir dedim getirdi topu. Odamda top sektiriyorum topu duvara atıp kafa falan vuruyorum gazlara geldim.

Barcelona Maceram 5 / +18

Sorgu odasındayım tercüman falan geldi ifademi verdim böyle böyle taciz etti arabama vurdu falan diye. Ama nezarethanedesin 5 gün dediler sikerim lan falan küfür falan ediyorum polislere girdim bekliyorum 5 günün dolmasını yerde uyudum. Beyler hücrede sabah kalktım cırcır olmuşum amına koyim neyse can sıkıntısından 4. postadayım 31 çekiyorum sürekli naparsın can sıkıntısı işte. O sırada bi sesler geldi, hassiktir falan pantolunu çekmeye çalışırken bi baktım, Tito, Ahmet abi falan gelmişler gözlerini falan kapatıyolar eliyle sorry falan diyolar. Yok yok önemli değil yiğidin malı meydandadır dedim. Tito seni almaya geldik gel hadi dedi. Arka kapıdan kapşonluyu çekip kafama çıktım basın mensuplarına gözükmemem gerekiyormuş. Gittim yine Nou Camp’a Ahmet abi dedi başkan yardımcısı seni odasına çağırıyor dedi. Neyse gittim üstümü değiştirip başkanın odasına. Başkan yardımcısı dedi lan şerefsiz sana bi araba verdik hemen götün mü kalktı! Niye milleti dövüyosun falan dedi. Abi bak kırıcı oluyosun falan dedim lan kes dedi. Aldı arabanın anahtarını benden dedim senin gibi başkanın amına koyayim dedim. İndim sahada tek başıma antreman yapıyorum kafamı dağıtmak için, ordan Tito seslendi. Hayırdır n’oluyo falan hocam kafam bozuk ya falan dedim, olayı anlattım göster bakayım o başkan yardımcısını bana dedi. Gittim yardımcının odasına baktım içeride başka bi adam var dedim burada başka biri vardı dedim. Haa bir dakika dedi, beni Nou Camp’ın bodrum katındaki odaya götürdü. Yoksa bu muydu o dedi. Evet abi buydu dedim. O bu kulübün delisidir ya ara sıra yapar öyle şakalar siktir et dedi. Ha iyi tamam ama Ahmet abi çağırtmıştı başkanın yanına dedim. İyi o zaman git gerçek yardımcıyla görüş dedi. Gittim yanına sana biraz zam yapalım performansın çok iyi bu şutlarla la liga’yı sallayacaksın sen falan dedi. Yok abi o kadarda değil dedim, yok yok iyisin iyi dedi. Sağolasın dedim maç başına 100.000 Euro’yu sözleşmeye ekledi, kabul ettim. Sonra gittim bodrum kata, benimle başkan yardımcısı gibi davranıp taşak geçen delinin yanına. Aldım anahtarı geri enseyede vurdum bitane çıktım odama sözlükte takılmaya başladım. 1 saat sonra falan Xavi geldi odaya bak birader bizim takımda oturmuş bi sistem var, gelipte bu sistemi bozma bu takımın beyni benim dedi. Bende dedim artık Trabzon’a transfer olursun oradanda Galatasaray’a gidersin artık dedim. Fuck you bitch dedi, odadan çıktı. Neyse Puyol geldi hadi antremana diye çağırdı beni, indim sahaya bu sefer kıyafetlerimi giymiştim kimse taşak geçemedi benle hoca yanıma geldi. Yarın tatil bak diğer günde Real Madrid’le maç var ilk maçına Real Madrid’le çıkacaksın o Casillas’ın amına koyacaksın tamam mı lan dedi. Enseme vurdu, iyi bakarız dedim. Isınma ve pas antremanından sonrada biraz kondisyon çalıştık odama çekildim yine girdim sözlüğe. Sıkıldım bilgisayardan 85 ekran lcd vardı duvarda bu nasıl çalışıyor amk falan Ahmet abiyi çağırdım gösterdi. Neyse açtım geziyorum kanallarda hepsi ispanyolca biraz anlıyorum aslında ama sarmıyo amına koyim. Gittim Ahmet abiyi çağırdım, bana Türk kanalı aç falan bekle 30 dk dedi teknik servisden elemanlar geldi. Uydu kurdular açtım ntv sporu izliyorum birde ne göreyim Xavi, Real Madrid’e transfer olmuş. 60 milyon euroya gahpeee, hassiktir lan falan şaşırıyorum. O sırada Tito odama geldi, bundan sonra kadronun sabit bir üyesisin ilk 11 desin dedi.

Barcelona Maceram 4 / +18

Sırayla dizildik işte, ilk Sanchez sonra Messi sonra Xavi sonrada bende sıra sonrasını pek takip etmedim. Kimde sıra her neyse baktım Sanchez vurdu dışarı gitti. Lan olum utanmıyon mu böyle vurmaya falan dedim. Oradan Puyol yine atladı, moral bozmayın falan gibisinden sonra Xavi vurdu gol girdi. bana tip tip artist bi bakış attı, sinir oldum ona ama öyle böyle bi sinir değil amk. Sen gel çıkışa falan dedim. Puyol bak oraya gelmeyeyim dedi. ondan korktum amına kodumun hayvanında iyi fizik var. Neyse baktım Messi’nin şutunuda Valdes tuttu. Sıra bana geldi, Xavi oradan bana bakıyo falan topun gerisindeyim baktım kaleye tam ceza sahasının dışından vuruyoruz. Beyler Xavi bana çaktırmadan nah çekiyo sıra bende ya güya moral bozacak amına koyim. Ona olan sinirimle topa bir koydum Valdes topa uzandı, çıkarttı topu ama yere serildi. Baktım Xavi hahah noob falan diyo. bana mı lan hay amk dedim sonra baktım sırtında + işareti olan çantalı adamlar geldi. Dedim n’oldu Valdes, İyi misin kanka falan baktım adamın bilek 80 derece ters dönmüş. Xavi hocam atın bunu takımdan napıyo ya bu falan dedi. Tito hafifçe gülümsedi ve hayır hayır iyi bu adam dedi eyvallah hocam dedim. Tito idman bu kadar beyler gidin duşunuzu alın dedi. Ahmet abiye gittim sordum bu takım ılık mı abi duşmu alacaz hep beraber dedim. Hayır oğlum her oyuncunun kişisel duş alma yeri var, gel gösteriyim. seninkini unuttuydum falan dedi gittim duşumu aldım soyunma odasında millet birbiriyle taşak maşak geçiyor. Ben muhabbete katılamıyorum dışlanmış gibi hissettim kendimi. Neyse başkan yardımcısı geldi. Oğlum araban var mı dedi. Yok falan dedim tamam dedi sana bi tane külüstür ayarlarız ayağınız yerden keser dedi. gel garaja benimle dedi gittim, yanına baktım Bmw x6 yı gösterdi. Al dedi bu senindir dedi, şaşırdım kabul edemem falan dedim. Oğlum manyak mısın şahinlemi gezeceksin ehehehhe dedi. Sağ olasın dedim öptüm elini, bindim arabaya Barcelona sokaklarında geziyorum. Neyse beyler sokaklar falan yollar acayip güzel, yağ gibi yolları bi görseniz neyse kırmızı ışıkta bekliyorum. Baktım yanıma bi tane tinerci geldi. Ulan bunlardan buradada mı var dedim. Camı falan siliyo çekil lan yaptım elimle geldi cama tık tık vuruyo indirdim camı, hayırdır lan dedim. Elini uzattı para istiyo benden yok para mara dedim. Baktım arabama tekme attı indim arabadan cebinden 5 liralık bıçağı çıkardı. Birkaç teknik dövüş hareketi yaptı falan dedim lan senin 7 ceddini sikerim dedim tokatı koyduğum gibi asfalta yapıştı. Baktım oradan böyle siyah renkte bi polis arabası geliyor. Lan dedim bu gta san andreasdaki polislere ne kadar benziyo falan diye düşünürken kaldırdı tinerciyi yerden. Are u okay falan diyo baktım diğer eleman aldı beni kelepçeliyo, lan amına koyim napıyon falan demeden bindirdiler arabaya gittik merkeze.

Barcelona Maceram 3 / +18

uyandırıyor beni lan dedim noluyor traning trainging falan dedi. pes oynarken hep görüyordum, antreman olduğunu biliyordum haa! Tamam dedim kalktım giyindim t-shirtümü falan çıktım sahaya baktım Messi Xavi falan altına sıçıyor. Bana gülüyolar oradan Ahmet abi geldi, olum gel manyak mısın çıkar o üstündekini al şunları giy falan dedi. Baktım üstünde nike – fc barcelona logosu olan rahat kıyafetler ve fosforlu bir atlet falan getirdi. eyvallah sağ ol dedim. Giydim Xavi ve Messi’ye acayip gıcık kapmıştım. Neyse Tito geldi, 2 tur koşun saha etrafında dedi. sahada çok büyükmüş amına koyim koşarken nefes nefese kaldım avradını sikeyim. Neyse Tito pas antremanı yapıyoruz beyler dedi. Ben Xavi ile eşleştim tek pas yapıyoruz ver kaç şeklinde bir kaleden öbürüne ilerliyoruz, en sonda şut çekiyoruz. Valdes keltoşuna Valdes’e attığım her şut gol giriyor. Dedim bu mu kaleci? Bizim mahalledeki hüseyin daha iyi amk falan içimden geçiriyorum. Tito dediki orta açıkda oynayacaksın sen dedi. 10 dk mola verdi Messi’ye bağırdım. Lan cüce gel buraya! Dedi ne diyosun abi falan gel dedim. Hadi al şu topu geçebilecek misin beni bakalım dedim. Deniyor deniyor geçemiyor, sürekli kaptırıyor topu bana senden adam olmaz lan dedim. Kafayı öne eğdi gittik kulübeye su içmeye, takım su falan içiyor. Dinleniyor ben cart curt top sektiriyom şut çekiyom falan. Tito dedi hayırdır bu enerji falan dedi. Abi sabah kalkınca bal yedim dedim. O da hayret o kadar işe yarıyor mu falan şaşırdı neyse idmana devam ediyoruz İniesta geldi yanıma, abi bak benden duymuş olma ama Xavi yedek kalmaktan korkuyor sana biraz gıcık zaten Messi’de Xavi’yi çok seviyor. Pas attığı için sen şimdi aldığını kaleye atıyorsun o yüzden Messi’de istemiyor seni ama sen takma kafana ilk 11 e girersin falan dedi. Bende ilk 11 sikimde değil dedim. Ordan Puyol şşş küfür yok beyler! dedi. Pardon kanka dedim şut antremanı için Tito’nun yanına gittik.

Barcelona Maceram 2 / +18

Neyse tercüman bana dediki Tito seni takımda görmek istiyo ama biraz kararsız falan dedi. Çok şaşırmıştım, abi yok manyak mısın benden futbolcu olmaz falan dedim. Orasına biz karar veririz dedi, yıllık 4 milyon euro + maç başı 30.000 euro vereceğiz 5 yıllık sözleşmeyi uzattı önüme kuralları falan okuyorum 80 kg üstüne çıkmak yasak, günlük 50g protein almak zorunlu, tesislerdeki disiplin vs. bir ton kural vardı lan dedim gitsem hayatım kurtulacak kesin. İmzayi attım hemen arabaya bindik adam arabayı çok hızlı sürüyordu, hayırdır abi dedim takım otobüsü Nou Camp’a geri dönüyor, onlara yetişip seni otobüse bindireceğiz takımdakilerle tanışırsın falan dedi. İyi eyvallah dedim, Barcelona otobüsü 50 metre ilerden gözükmeye başladı. Tercüman döndü ve iyi şanslar dedi, otobüsü kenara çektiler bizim arabada durdu. Otobüsün kapısı açıldı bindim otobüse baktım televizyonda izlediğim o efsane kadro bana el sallıyor. Welcome to Barcelona bro falan diyorlar. Puyol ordan daniel alves falan bişeyler soruyor. Yoğun ilgi vardı, Tito ispanyolca bişeyler dedi herkes susup yerine oturdu. Nou Camp’a vardık, orada bana bir tane tercüman ayarlamışlar türkçe-ispanyolca-ingilizce biliyor. Ben senin sağ kolun olucam falan dedi. Neyse bu arada Nou Camp’ı gezdiriyorlar bana falan stad acayip bişey baktım orada bir tane panoda turkish airlines yazıyor. Vay be her yerdeyiz amına koyim dedim sevindim biraz her neyse tercümanımdan telefon istedim sebebini sordu babamı arayacağım dedim. Verdi telefonu sonradan aklıma geldi, babam bilet almak için telefonunu satmıştı yani babam bilbao’da kaldı. Ben ise Barcelona’nın himayesi altındaydım tercüman ve sağ kolum olan ahmet, ispanyol asıllı babası türk annesi ingiliz bir karma insandı bana odamı gösterdi. Odada aradığınız her şey vardı yatak inanılmaz rahattı güzelce uyudum. Sabah kalktığımda yanımda Daniel Alves’i gördüm.

Barcelona Maceram 1 / +18

Geçen gün evdeyim sözlükte takılıyorum falan babam yanıma geldi ve bana oğlum iflas ettik dedi. Nasıl yani baba ne iflası falan dedim İspanya’ya gideceğiz artık orada yaşayacağız dedi. Hazırladık bavulları pasaport işlemleri vs. hallettik çıktı Bilbao şehrine doğru 200 Euro kirayla tek odalı ve mutfaklı bir fakirhane kiraladık yerleştik her zamanki gibi sözlükte takılmaya başladım. Sözlükde bi yerden sonra sıkıldım baktım havada güzel çıktım geziyorum sokaklarda ama yolları falan hiç bilmiyorum baktım 10-15 çocuk top oynuyolar yol kenarında at bakıyım dedim çocuk hiç siklemedi sonradan anladım ki bu çocuk Türkçe bilmiyor. Vay amk dedim gittim yanına vücut diliyle at at gibi bişey söyledim. Çocuk topu bi attı, top sikime geldi. O sinirle topu aldım ve çocuğun suratı 127 km/h hızla topu attım çocuğun boynu kırıldı. O sıradada tesadüfen Barcelona takım otobüsü Atletic Bilbao ile maç için bilbaoya gelmişti, bi baktım otobüs durdu barcelona tayfası indi. Otobüsten ordan Tito Vilanova indi bir şeyler soruyor bana, ama bi türlü anlamıyorum bi yandanda çocuğa bakıyolar ambulans falan geldi o sırada çocuğun boynu kırılmış beyler. Tito “where are you from” dedi “turkey” dedim hemen aldı eline telefonu birilerini aradı siyah bir jip yanaştı hemen baktım adam türk merhaba birader, Tito senin şutunu görmüş çok etkilenmiş vs. falan diyor. O sırada Messi, Xavi, Pique üçgen kurmuşlar yolda arada Puyol tek pas yapıyorlar falan. Bende bu sırada bizim Tito’nun tercümanını dinliyorum Tito bize katıl Nou Camp’da sözleşmeni imzalayalım falan dedi. Bende olmaz eve geç kaldım falan dedim. Evin adresini sordular söyledim, yola devam ettiler bende eve döndüm. Eve döndüm bi baktım anahtarım yok amına koyim! Sikeyim böyle işi dedim kapının önünde oturmaya başladım. Baktım babam geldi oğlum hayırdır falan diyor. Baba gezmeye çıktım anahtarı unutmuşum dedim oda kapıyı direk açabiliyorsun anahtar yok ki dedi. Şaşırdım nasıl yani dedim. Oğlum daha kilit taktırmaya paramız yok, iş bulunca hallederiz hem ispanyollar medeniler hırsızlık olmaz falan dedi. Vay amk dedim gitti açtı kapıyı, direk girdim içeriye sözlükte takılmaya devam ediyorum. Babam yatakları falan kurdu yatak dediğimde yere serilmiş yorgan üstünede pike yani öyle bi yatak her neyse güzelce bi uyudum. Uçakdan indiğimden beri uyumuyordum. Öğlen saat 12:00′de kapının çalmasıyla uyandım. Baktım peder çoktan gitmiş evden dedim. N’oluyor amk baktım takım elbiseli birkaç eleman gelmiş gözlüğünü karizmatik bi şekilde çıkarttı ve mr.itfaiyeci ? dedi. Evet dedim tercüman ise FC Barcelona’dan geliyoruz sizenle konuşmak istiyoruz dediler. İyi tamam dedim bir dakika diyip t-shirtümü giydim çıktım gittik le pizza del bilbao diye bir mekandayız ama adamlar bana pizza söylemediler. sağlıksızmış yememem gerekiyormuş, dedim ne alaka siz kimsiniz lan karışıyorsunuz falan dedim. Tercüman sakin ol abi bir dakika dedi.