12 Ağustos 2012 Pazar

Seninle acı çekmeyi özlüyorum herşeyim 9

4 sene olmasına rağmen unutamadım sizlerle de paylaşmak istedim yaşadıklarımı..

Herşey 8.sınıfta başladı.
Dershaneye başlamıştım o zamana kadar hiç sevgilim ve aşık olduğum biri yoktu.
Neyse işte dershaneye gitmeye başladık sbs var tabi o zamanlar.
İlk gün sınav yaptılar sınıflar belirlendi,ertesi gün dershaneye gittim ve
Aman Allah’ım dedim bu nasıl bir güzelliktir ?
İlk defa içim içime sığmıyordu ve aradan 2 hafta geçti hiç konuşmamıştık,dersler umrumda değildi onu izliyordum..
O da arada bir bakıp gülümsüyordu ama tanışamamıştım bile 3.hafta gittik dershaneye geç kaldım neyse derse girdim ve sınıfta sadece bi kişilik yer var nere dersiniz tabiki onun yanı, gittim yanına oturdum merhaba günaydın dedim ama devamı gelmiyor dilim tutuluyor..

Neyse 1-2 ders geçti sadece günaydın,merhaba demiştik birbirimize hiç konuşmamıştık bile ama birşeyler yapmalıydım bi şekilde birbirimizi tanımalıydık.
Çünkü onsuz olamayacağımı biliyordum hayatımdaki herşey olmuştu bi anda..
Konuşmaya çalıştıkça dilim tutuluyordu,hiçbirşey diyemedim arada bakıp gülümsüyorduk birbirimize hepsi bu.
Bi cumartesi daha bitmişti ve 90+3 de şampiyon olmak için atmam gereken penaltıyı resmen taça vurmuştum. Facebookta onu aradım taradım bir türlü bulamadım eve geldikten sonra yatıp uyudum tekrar akşam kalktım, bi baktım bir arkadaşlık isteği içimden gene kim ki bu derkeeen bir baktım ki beni facebooktan ekleyen oydu.
Hemen kabul ettim tabi baktım fotoğraflarına falan inanamıyordum evet bu oydu ve onla konuşmam için gereken ortamı belki de konuşabileceğim tek ortamı bulmuştum.
Sohbette açıktı ve başladık konuşmaya merhabalardan sonra nerelisin sen dedim bu güzellik buralarda doğmuş olamaz falan dedim sohbet iyice koyulaştı.
İlk günde canımlar, cicimler onunda beni sevdiğini düşünüyordum, hissediyordum veya belkide öyle hissetmek istiyordum.

2

Neyse ertesi gün dershaneye gittim yine geç kalmıştım ve şansımdan yine onun yanı boştu..
Allah’ım bunların hepsi tesadüf mü diyordum içimden ve tüm bu olanlara inanamıyordum sanki birşeyler beni onun yanına çekiyordu.
Gittim yanına oturdum muhabbetin iyiymiş falan derken daha rahat konuşabildiğimizi hissediyordum. Havadan sudan biraz muhabbet ettikten sonra telefonunu almadığımı farkettim ve telefonunu istedim,telefonunu aldım biraz daha muhabetten sonra dershaneden birlikte çıktık..
Evin nerde diye sordum o da tarif etti şansımdan olsa gerek evide benim evimin tam ters istikametinde ama olsun bende zaten oraya gidiyorum ayağı yaptım ve yürümeye başladık birlikte konuşarak öyle bir gülümseyişi vardı ki kalp atışlarımı duyabiliyordum. Sürekli onun yanında olmak istiyordum ev yolunun hiç bitmemesini istiyordum ama evlerine gelmiştik ve artık vedalaşma vakti gelmişti onu tekrar görebilmek için bir hafta daha beklemek zorundaydım.
Evine bıraktım,teşekkür etti haftaya görüşürüz dedi bana..
Bende gülümseyerek haftaya mı ? dedim elimdeki telefonu gösterek gülümsedi ve gitti evine.
İçim içime sığmıyor tabi,mutluluktan kafayı yiyorum istediğim herşeyin bu kadar hızlı gelişiyormuş olması harika birşeydi benim için. Sonra eve geldim tabi çok mutluyum evdeki herkes bendeki bu değişimi farketmişti hiç olmadığım kadar mutluydum insanları kırmamaya üzmemeye çalışıyordum çünkü bana insanları sevdiren biri vardı.
Ondan sonra hemen bir mesaj yazdım güzel bir gündü falan derken muhabbet açıldı ve mesajlaşmaya başladık. Muhabbet biraz daha ilerledikten sonra sevgilisi olup olmadığını sordum ve sevgilisi olmadığını öğrenmiştim.
E ilk aşk sonuçta,tecrübemde olmadığından onun beni sevdiğine emindim artık ve akşama kadar konuştuktan sonra ya sana birşey söylemeliyim dedim.
Evet seni dinliyorum dedi
Ben galiba yazıyorum ama devamını yazamıyorum mesajda bile ne kadar heyecanlandığımı anlamışsınızdır. Ben galiba,ben galiba şey ben galiba ama devamı gelmiyor sonunda cesaretimi topladım ve dedim ben senden hoşlanıyorum,herşeyden herkesden çok..
İlk günden beri bu böyle, seni görünce dilim tutuluyor konuşamıyorum,senle yürürken senle birlikteyken hepsini geçtim senle mesajlaşırken bile heyecanlanıyorum.
Ve gelecek mesajı beklemeye başladım..İyi olacağına,sevinçten havalara uçacağıma emin olduğum bir mesaj.. 10 dk-15 dk- 1 saat- 2 saat yok mesaj gelmiyor dayanamadım artık ve bi sorunmu var yazdım.
Ve gelen mesaj beni resmen hayrete düşürmüştü inanamıyordum böyle olduğuna. Mutluluktan havalara uçmak istediğim bir mesaj beklerken şok olmuştum gelen mesajla içimi garip bi hüzün kaplamıştı..
”Seni anlıyorum, ama üzgünüm aynı şeyleri sana karşı hissetmiyorum istersen arkadaş kalabiliriz.”

3

Mesajla resmen şok olmuştum,herşey bu kadar iyi gidiyo,herşey harika derken bi çuval inciri berbat etmiştim belki aceleci davranmıştım ama onunda beni sevdiğini sanıyordum.
Hiçbirşey yazamadım gözlerimden bi kaç damla yaş süzüldü .
Nasıl sevmiyordu beni ,ben onu bu kadar severken nasıl sevmezdi ?
O gülümsemeleri,bakışları,herşeyin bu kadar hızlı gelişmiş olması hiçbirini mi birşey hissetmeden yapmıştı ?
Kafam karmakarışık olmuştu mutlu olacağıma eminken mutlu olmaya bu kadar yaklaştığımı hissetmişken dibe vurmuştum resmen.
Mesaj atamadım 1-2 gün o da yazmıyordu. İçim içimi yiyordu acaba sevgilisi vardıda bana yalan mı söylemişti ?
Yoksa neden beni sevmediğini söylemişti,gerçekten hiçbirşey hissetmiyormuydu ?
Anlam arıyordum okulda sürekli gülen,etrafına pozitif enerji veren ben gitmişti..
İçine kapanmış,konuşmayan,gülmeyen bi adam gelmişti. Sadece bi mesaj bekliyordum. Yoksa onu tamamen kaybetmişmiydim ?
2 gün sonra beklenen mesaj geldi ‘merhaba’ diye. Beni çok tatmin etmese de bu mesaj iki gün sonra geldiği için yinede sevindirmişti en azından benle konuşmak istediğini düşündüm belki sevmiyordu ama en azından konuşuyordu.
Sonra konuşmaya başladık ama onla daha önce bu kadar sıradan bi konuşmanın hiç olmadığını hissediyordum. Mesaj atmadığım halde mesaj atması hoşuma gitmişti ama artık bunu beni sevdiği için attı diye yorumluyamıyordum.
Tekrar seni seviyorum demekten ve tekrar reddedilmekten o kadar korkuyordum ki.
‘Neden mesaj atmıyorsun’ diye sordu ‘Ne yazabilirim ki’ dedim
‘Arkadaş kalalım dedi madem bu kadar sevdiğini söylüyorsun.Beni tamamen kaybetmekten daha iyi değil mi bu ?’ dedi.
Evet haklıydı tamamen kaybetmekten çok daha iyiydi ama.. O hep arkadaşım mı kalacaktı ? Kendimi nasıl dizginleyecektim ?
Haklısın dedim öyle olsun o zaman,ama içim içimi yiyor tabi. Düşünsenize hayatınızın tamamını adamayı istediğiniz biriyle arkadaş kalıyorsunuz bu çok zoruma gitmişti ama onu tamamen kaybetmemek adına kabul etmek zorunda kalmıştım.
Kendime onu bekleyeceğime dair bi söz vermiştim. Haftasonu oldu dershaneye gitmiştik konuşuyorduk ama eski konuşmalar gibi değildi soğuk davranıyordu,bende elimden geldiği kadar konuşmaya çalışsam da birşeyler bana engel oluyordu,aslında arkadaş olma fikri hiç aklıma yatan bi fikir değildi sadece zorunluluktan kabul etmiştim. Mesajlaşmaya devam ediyorduk,normal sıradan konuşmalar,gün içinde başımızdan geçen olaylar falan konuşma tam samimiyet noktasına varacakken kendini dizginliyordu bunu hissediyordum,bana umut vermek istemiyordu.
1 hafta daha bu şekilde konuşmaya devam ettik onu tamamen kaybetmemek için arkadaş olmayı kabul etmek zorunda kalmıştım ki o mesaja kadar.
‘Aradan geçen 2 hafta içinde çok düşündüm ve senden hoşlandığımı farkettim, seviyorum diyemiyorum çünkü sevmek büyük bi kelime seninde eğer bana karşı hislerin değişmediyse teklifinde hala geçerliyse kabul ediyorum..’ diye bir mesaj mutluluktan çıldırmak üzereydim. Hatta çıldırmak üzere falan değildim çıldırıyordum. Sevinçten ne yapacağımı bilmiyordum. Hayatımda o mesajı okurken ki kadar hiç içten gülümsememiştim.
Sanki bi anda sabri olup ortasahadan kullanılan frikikte gol atmıştım..
Herşey şimdi çok güzeldi. Onunla herşeyin çok daha güzel olacağını hissediyordum. Hayatıma bir anlam geldiğini ve yaşamak için bi sebebim olduğunu hissediyordum. Gelmese bile onu yıllarca bekleyebilirdim ama 2 hafta gibi kısa bi süre içinde gerçekleşmesi gerçekten beni mutlu etmişti. O işte şimdi beni gerçekten sevindirebilecek tek insan olmuştu hayatımın tamamı olmuştu.

4

Herşey harika olmuştu,hayatım düzene girmişti ve o vardı kısaca artık hayatımda.. Dershanede çok samimi ve iyiydik herşey çok güzel sürüyordu. Onu gerçekten seviyordum ve beni sevdiğini hissettiriyordu bana hareketleri.
Dershaneye gidişler gelişler okul falan derken aradan 15 gün geçmişti.
15 gün boyunca sürekli mesajlaşmıştık dershanede buluşmuştuk ama onunla hiç dışarıda buluşmamıştık.
Aynı saatte yatıp aynı saatte kalkıyorduk daha çok konuşabilmek için bu zaman içinde hiçbir şey yapmamıştık sinemadır yemektir ve artık zamanın geldiğini düşündüm.
Okulun çıkışında beklemesini söyledim ve gittim aldım onu oturduk bir yerde yemek yedik ve sonra bi kafeye gittik konuştuk konuştuk..
Konu konuyu açıyordu bana geçmişinden bahsetti ve tabiki bende ona şuana kadar çıktığı ikinci kişi olduğunu diğeriyle zaten 3 gün sürdüğünü ve kayda değer bi ilişki olarak görmediğini söyledi bense ona ilk olduğunu ve son olmasını istediğimi sonra kafeden çıktık..
Evine bıraktım onu ilk defa yanağımdan öpmüştü resmen başım döndü mutluluktan sarhoştum.Ona bağlandığımı hissediyordum ve hiç bitmemesini istediğim tek şeyin şimdi gerçek anlamda başladığını hissediyordum. o kadar mutluydum ki. Herşey onla güzeldi bi saat konuşamassak kendimi kötü hissediyordum.
Yoksa aşık mı oluyordum ? O da bana aşık mıydı?
Aşık olmalıydı yoksa tüm bunları nasıl yapabilirdi ? Beni nasıl bu kadar mutlu edebilirdi ?
O hayatıma giren ilk kızdı ve ben onunla gelecek planlarımı yapmaya başlamıştım bile başka bi kadın mı asla diyordum. Asla.
Gerektiğinden fazla bağlanıyor gerektiğinden çok seviyor bazen insan. Ben onsuz yapamazdım artık. O da bensiz yapamazdı heralde ? Yoksa öyle değil mi. Öyle olmalı. O da beni koyup bir başıma gidemezdi,kıyamazdı bana.
Aklım çok karışıyordu herşey çok iyiydi güzeldi ama ya giderse demeye başlamıştım bunu gösteren hiç bi hareketi tavrı yoktu. Paronayaklık olduğunu düşünmeye başladım gidemezdi ki o da beni sevmişti. Bende onun ilki sayılırdım.

6

Bu arada dershanedede herşey iyi gidiyordu gidip geliyorduk çıkışlarda ben onu evine bırakıyordum öpüyorduk birbirimizi..
Ona karşı hiçbir şey yapma isteğim yoktu cinsel açıdan..
Evleneceğim kadın olarak tanımlıyordum onu, sonra diğer haftasonu dershaneden kaçıp sinemaya gitmeyi planladık..
Herşeyden çok değer verdiğim kişiyle birşeyler yapacaktım ve herşey en iyi şekilde olmalıydı 30 dk önce gittim filmi falan seçmiştik biletleri aldım ve tam zamanında geldi o da hoşgeldin aşkım dedim öptük birbirimizi falan sonra girdik sinemaya..
E tabi ilk aşk sonuçta insan ne yapacağını kestiremiyor tam olarak internetten bakmıştım ne yapmam gerektiğine birazcık çocuk aklıyla tabi
Ve bu direktifler doğrultusunda korku filmi seçmiştik yani ben öyle olmasını istemiştim o da kabul etmişti..
Girdik filme izlemeye başladık cidden tırsmıştım ama belli etmemeye çalışıyordum ve yine internetten okuduğum direktiflere göre kulağına çok korktum elini tutabilirmiyim diye fısıldadım ve elini tuttum ilk defa elini tutuyordum hiç bırakmak istemiyordum..
Gülümsüyordu o da artık filmi bırakıp birbirimize bakmaya başlamıştık acaba dudağından öpsem mi ? Diye geçti içimden..
Ama ilk seferdi nasıl tepki vereceğini bilmiyordum yanlış anlayabilirdi beni bu yüzden bu fikri aklımdan çıkarmaya çalıştım.. Ve öpmemeye karar verdim.
Ve filmin sonu gelmişti,çıktık..
Nereye gidelim dedim bilmem sen seç dedi dedim kafeye gidelim hayır ya dedi şuraya gidelim buraya gidelim hepsine hayır dedi..
En son eve çağırsam mı dedim içimden ev boştu ama yanlış anlayacağından korkuyordum yine, ya yanlış anlama bize gidelim mi evde kimse yok,rahat rahat otururuz hemde sana küçüklük fotoğraflarımı gösteririm dedim..
Bu fikir aklına yatmıştı,olabilir dedi sonra bi dakika deyip izin alarak annemi aradım..
Şanssızlık ya annem teyzemlerden erken gelmişti ve evdeydi aşkım kusura bakma dedim annem evdeymiş bi dk dedi annesini aradı ve hadi gidiyoruz dedi..
Nereye ? dedim bizim eve aşkım dedi hadi canım falan diyorum ben içimden ama caddede tanıdık çok insan var ben önden gideyim sen beni takip et dedi tabiki dedim başladık yürümeye o önden ben arkadan gidiyoruz.. Sonunda eve geldik..
Hoşgeldin aşkım dedi gel şöyle geçelim dedi odasına gittik ve ilk defa bu kadar yakın oturuyorduk içerde kahve yapıp getirmişti türk kahvesi değil tabi
Bana bakıyodu ve gülümsüyodu..
Bi yandanda küçüklük fotoğraflarına bakıyoruz beraber..
Baktık,baktık en son bi fotoğraf gösterdi bak dedi bu teyzem onu çok severdim ve bir trafik kazasında kaybettik dedi başını omzuma yasladı kötü olmuştu o öyle olduğunda tabiki bende kötü olmuştum,ağlayacak gibiydi ve bende çok üzülmüştüm bu duruma. Ağlamaya başlasa ağlarım yani o durumdaydım.

Onunla ilk kez mutlu değildik ilk defa hüzünlenmiştik..
Neyse bu kadar hüzün yeter dedi ve hiç beklemediğim şekilde dudağımdan öpmeye başladı beni ilk sefer tabi çok garip hissettim ve hemen kendimi geri çektim.
O da bi garip oldu özür dilerim dedi yok canım ne özürü dedim ama bi garip hissetmiştim cidden yaptığım aptallıktı farkındaydım.. Sinemada yapmaya çalıştığım şeyi o yapmıştı ama ben aptal gibi kendimi geriye çekmiştim.. Utanmış olmalı ki bu yaptığım hareketten böyle bi tepki beklemiyordu tabiki.
Ben kahve doldurayım sana dedi kahve doldurdu içmeye başladık kahveyi sonra normal konuşmaya devam ettik ama ben yaptığım bu aptallığı bi şekilde telafi etmeliydim ve bu sefer cesaretimi toplayıp ben öpmeye karar verdim. Yaklaştım yaklaştım ve öpüşmeye başladık 2 dk falan tabi hiçbirşey bilmediğimden aptal gibi öpüştük..
İçimde tarif edilemeyecek bi mutluluk vardı garip bi histi ama onla herşey gerçekten çok güzeldi.
Hayatımda ilk defa biriyle özel birşeyler yaşamıştım ve bu gerçekten harikaydı ilk adımı o atmıştı.
Biraz daha konuştuktan sonra annesi arayıp geleceğini söyledi ve bende hazırlandım son kez dudaklarından öptüm seni herşeyden herkesden çok seviyorum dedim o da ben seni herşeyim dedi
Ve çıktım evden eve geldim elimde telefon sabaha kadar mesajlaştıktan sonra uykusu geldiğini söyledi uyu ve uyudu bende uyumaya çalışıyordum ama aklımdan hiç çıkmıyordu yaşadığım dakikalar beni öpüşü mutluluktan çıldıracak gibiydim. Ve bu yaşadıklarımın gerçekten bi hayal olup olmadığını anlamaya çalışıyordum herkes bizi yakıştırdığını söylüyordu sanki öyle demeseler çokta umrumdaydı yani..

Aradan 1 ay daha geçmişti herşey gayet iyi gidiyordu.
Sürekli görüşür olmuştuk sinemaya gitmeler,kafede oturmalar,dershaneden kaçıp birşeler yapmalar ve öpüşmeler.
Ve bir gün bana aşkım senle çok mutluyum herşey çok güzel gidiyor ama birşey söyleceğim sana dedi
İçimi garip bi korku sarmıştı ayrılık mıydı yoksa bu sözlerin anlamı ? Bu ihtimal beni çok korkutuyordu..Söyle dedim..
Bildiğin gibi çok az kaldı sbs’ye ve biz hiç çalışmıyoruz dedi senle geçirdiğim her saniyeyi herşeyi seviyorum ama dedi biraz da ders çalışsak dedi..Neyse ki ayrılık değildi ama ondan 1 saatte olsa ayrılacaktım.. O kadar çok seviyordum ki değil 1 saat 1 saniyeyi onsuz geçirmek istemiyordum..
Onu üzmemek adına tamam olur aşkım dedim ama 1 saatte olsa 2 saatte olsa ondan ayrı kalmak haber alamamak kötü olacaktı aslında haklıydı ama kabullenemiyordum.
Bu mesajdan sonra ilk başta 1 saat ders çalışma sözü vermiştik birbirimize yani 1 saatimiz derse ayırıyorduk o ders çalışıyodu ama bense soruya başlayıp onu düşünmeye başladığım için 1 saatin geçmesini iple çekiyordum.
Normal şekilde devam ediyorduk ama dershaneden kaçmalarımız bitmişti bi çok kez söylememe rağmen hiçbirinde kabul etmemişti ve artık sbs diye birşey olduğunu iyiden iyiye hissetmeye başlamıştım ama soğuyormuydu benden yanlış birşey mi yapıyordum diye düşünüyordum sürekli.
Sadece sbs temposu muydu bu sbs denen illet bittikten sonra herşey ilk günkü haline mi dönecekti yoksa benden gerçek anlamda soğumuşmuydu bu sorularla kafam karışıktı tabi ve bi süre sonra artık sınav yaklaştı 2 saat çalışmaya başlayalım diyince ben çok sinirlendim tabi zaten 1 saati zor geçiriyorum 2 saat nasıl olacak dedim kendi kendime haklıydı ama bilmiyordum aklımdaki soruları tek tek sordum ona saçmalama ne soğuması sadece sınava hazırlık sınava girip çıkalım herşey düzelecek emin ol demişti ve beni kandırmıştı ama ilk kavgamızı etmiştik onla ilk defa kavga ediyorduk zor da olsa kabul ettim 1 saat olan bekleme süresi 2 saate çıkmıştı ailem sürekli ders çalışmam gerektiğini iyi üniversitenin iyi liseden geçeceğini falan söylüyordu doğru söylüyorlardı ama o herşeyden önemliydi benim için ne lise ne üniversite umrumda bile değildi..

7

Böyle devam etti bu uzun bi süre onu kaybetmekten korkuyordum. 2 saat bile çok zor gelirken bana ya tamamen giderse neler olacak düşünmek bile istemiyordum. Gidemezdi ki o ! O da beni en az benim onu sevdiğim kadar sevmişti..
Neyse bu arada 15 tatil yaklaşıyordu 15 günümü onla geçirmeyi planlıyordum.. Hazır bu sınav temposu girmişken ilişkimize, birbirimizi dershane dışında görememeye başlamışken bu 15 tatil ilaç gibi gelecekti..
Ve 15 tatile girmiştik ben her günümü onla geçireceğim bi 15 tatil hayal ederken o kafasını dağıtmaya dayısıgile gitmişti ve 13-14 gün orda geçirecekti onu hiç göremeyecektim.. Buna çok sinirlenmiştim tamam dayısıgili özlemiş olabilirdi ama ya ben nolacaktım tatil nerdeyse orda bitecekti..
Konuşmalarımız biraz daha sıradanlaşıyordu gün geçtikçe.. Artık eskisi kadar heyecan duymuyordum bu konuşmalardan.. Sevgiliden çok iki iyi arkadaş gibi olmaya başlamıştık..
Ben böyle hissediyordum ama onla olmak herşeyden güzeldi. İçimde bi kaybetme korkusu başlamıştı sınav mınav umrumda değil onu kaybedersem nolacak diyordum bu düşünce benim geceler boyunca uykusuz kalmama yetiyordu. Tatilde devamlı konuştuk,onun dönmesini bekliyordum artık gerçekten çok özlemiştim..
13 gün onu hiç görmedim ve gelmişti buluştuk,uzun zamandır gitmediğimiz sinemaya gittik konuştuk ama cidden bi değişiklik vardı birşeyler hissediyordum ben.
Bi soğukluk,önceden yapmadığı şeyler yapıyordu eskisi kadar samimi değildik öpüşüyorduk ama resmen alışkanlıktandı bu ben çok mutluydum ama o öyle değildi..
Ben bu değişimi sınav stresine bağlamıştım bunu çünkü öyle hissetmek istiyordum benden soğuduğunu aklımdan bile geçirmemeye çalışıyordum ve sinemadan çıktıktan sonra eve bıraktım hiç beklediğim gibi bi gün olmamıştı. Aramıza birşeyler giriyordu hissediyordum inşallah bu sbsdir diyordum.. Konuşmaya da devam ediyorduk bi yandan..
O hissettiğim soğukluk mesajlarına da yansımaya devam ediyordu artık sadece dershanede görüşür olmuştuk ve ders saati 3e çıkmıştı zaman geçmek bilmiyordu mutluydum ama bir eksiklik hissediyordum..
İlk zamanlardaki heyecan kalmamıştı artık.
Ne yapıpda bu durumdan çıkarmalıydım bu ilişkiyi çünkü o sonsuza kadar benimle olmalıydı..
Üzüntümü,sevincimi paylaştığım,her durumda beni mutlu edebilen tek insandı o .

Bu arada onun okuldaki sınıfından yakın bi arkadaşım vardı..
Ondan yaptıklarıyla ilgili rapor alıyodum diyebilirim
Dedi ki bi tane çocuk var sürekli onla konuşuyolar okulda haberin olsun diye söyledim dedi.
Beynimden vurulmuşa döndüm,kafayı yiyordum. Sadece normal bir konuşma mıydı normal bir arkadaşlık mıydı bu yoksa yoksasını düşünmek bile istemiyordum bu düşünce çıldırtıyordu beni.
O herşeyden çok sevdiğim güvendiğim kişi o çocuk yüzünden mi benden soğumuştu ?
Soğuk davranmasının sebebi o muydu ?
Bilmiyordum,bildiğim tek şey kafayı yemek üzere olduğumdu.
Ona sorsam mı sormasam mı diye düşündüm bi kaç gün bekledim ama bu düşünce ister istemez mesajlarıma yansımaya başlamıştı 2,3 gün bu şekilde geçti
Ve en sonunda o da patladı ne bu soğukluk dedi eskisi gibi yazmıyorsun beni sevmiyormusun artık bi sorun mu var? dedi
Bende tek tek sıralamaya başladım soruları..
O çocuk kim ? Neden bu kadar yakınsınız ? Yoksa onu mu seviyosun ? vs sorular sordum.
Hepsine saçmalama sadece seni seviyorum ben o sadece arkadaşım falan diyordu ama içime bir kez şüphe düşmüştü konuşmayacaksın onla dedim bi kaç mesaj sonunda ikna etmiştim..
Arkadaşa da söyledim eğer tekrar görürse konuşurken bana haber verecekti. Aklıma bir kez şüphe düşmüştü ama ona çok güveniyordum çünkü bu zamana kadar bana yanlış hiçbirşey yapmamıştı..
Arkadaşıma sormaya başladım içimdeki şüpheden dolayı herşey istediğim gibiydi konuşmuyolardı.
Zaman geçmeye devam ediyordu soğukluğu bi nebze de olsa atmıştık ikimizde.
Yine o arkadaşım geldi dedi ki o bahsettiğim çocuk senle görüşmek istiyor,ama hiç bi şekilde kavga etmiyeceksin bana birazcık saygın varsa tabi dedim beklediğim an bu ne var ne yok öğrenelim.
Neyse dershaneye gittik çocukla boş bi sınıfa girdik arkadaşta yanımızda konuşmaya başladık evet dedim anlat ne var aranızda nedendi bu samimiyet ? Benimle neden konuşmak istedin ?

8

O anlattıkça çıldıracak gibi oluyordum..
Biz onla çıkıyoruz sen kim oluyorsun falan diyor bana tam yumruk atacakken arkadaş girdi araya ayırdı senle bişey konuşmuştuk dedi..
Başlarım konuşmana ne saçmalıyor bu ? dedim içimdeki şüpheler tek tek ortaya çıkıyordu, tamam burda bekle dedim onu arayacağım o gelecek buraya ve işin aslı ortaya çıkacak. Ama eğer anlattığın gibi değilse ölümlerden ölüm beğen..
Aradım şurda şurdayım hemen gel dedim noldu aşkım falan diyor hemen gel diyorum sana dedim aradan 10 dk geçti ve geldi.
İkimizide aynı yerde görünce çok şaşırdı geldi yanıma noldu aşkım falan dedi
Ne saçmalıyo bu dedim anlattıkları doğru mu ? dedim . Ne anlattı ki falan dedi.
Aynı şeyleri söyle eğer gerçek değilse ölümlerden ölüm beğen dedim.
Sonra anlatmaya başladı çocuk böyle böyle diye kendimi zor tutuyorum cevap ver diyorum kıza ne diyo bu diye ya aşkım saçmalama ben seni seviyorum nasıl olur böyle bişey falan diyor çocuğa bana bi kanıt göster dedim. Aşkım ne kanıtı falan diyor kız bi dk dedim.
Çocuk telefonu çıkardı cebinden mesajları açtı verdi okuyorum ama birer birer yüzüme çarpıyor sanki mesajlar bana attığı mesajların bazen aynısı bazen biraz değişik versiyonu numaraya falan baktım aynı numara. Beynimden vurulmuşa döndüm, telefonu yüzüne fırlattım çocuğun kıza da baktım sana hiçbişey demiyorum dedim yüzüne tükürdüm ve kapıyı vurup çıktım gözümden yaşlar süzülüyor kız arkamdan koşuyo aşkım ben öyle birşey yapamam ben seni çok seviyorum lütfen gitme falan diyor bende baya bağırdım çağırdım defol git hayatımdan..
Bir daha görmek istemiyorum yüzünü falan dedim eve geldim oturdum 2-3 saat aralıksız ağladım hayatımda hiç sigara içmeyen ben 2 paket sigara içtim o gün. Annem soruyor kimseyle tek kelime etmiyorum. Dünya sanki başıma yıkılmıştı. En çok güvendiğim kişi tarafından aldatılmıştım bunu kelimelerle anlatmaya çalışmak çok zordu..

3 gün okula hiç gitmedim.. Sigara almak dışında evden hiç çıkmadım.
Telefona arada bakıyorum mesajlar yağıyor seni seviyorum hepsi bi hataydı falan filan..
Hiçbirine cevap atmıyorum sadece tek şarkı dinliyorum Teoman-En Güzel Hikayem ve sigara içiyorum ne yemek yiyorum ne bişey yapıyorum..
Annem babam konuşmaya çalışıyolar hiçbiriyle konuşmuyorum odama tıkılı bi şekilde yaşamaya devam ediyorum mesajların hiçbirine cevap vermiyorum ama hepsini tek tek okuyorum mesajları okurken onu herşeyden çok sevdiğimi hatırlıyorum sonra o günkü olayları ve içimde müthiş bi nefret oluşuyo.
Ne yapacağım ben diye düşünüyorum onsuz olsam onsuzluğu kabul edemiyorum onsuz hiçbirşey güzel değil , onla olsam kabullenmiyorum bana yaptıklarını ben onu bu kadar severken onun böyle bişey yapmasını aklım almıyo,
İntihara kadar uzanan bi yol düşünüyorum ama hiç bi çıkar yolu yok bu işin ne yapayım ne yapayım diye düşünüyorum..
Ve güçlü durmaya çalışmaya karar veriyorum mesajlar yağmaya devam ediyor 3 günün sonunda okula gitmeye başlıyorum başım önde..
İnsanların bazen sizin için hiç bi anlam ifade etmediği zamanlar oluyor onlardan birini yaşıyorum. Kafamı kaldırıp bakacak kadar değeri kalmıyor bazen insanlar çünkü bi insan sizi tüm insanlığa küstürüyor. Hepsinden nefret eder hale geliyorsunuz..
Arkadaşlarımın tanımıyla dünya başıma yıkılmış gibi yürüyerek dersleri hiç sallamayarak arkadaşlarıma, hocalarıma hiçkimseye bi cevap vermeyerek konuşmadan,gülmeden anlamsız bi şekilde okula gidip geliyorum sadece sigara içmeye devam ediyorum iyiden iyiye alışıyorum sigaraya.

9

Ve aradan 1 hafta geçiyor mesajlar yağmaya devam etsede cevap atmıyorum hiçbirine.. O ise içimi acıtacağını bildiği için hala ısrarla mesaj atmaya devam ediyor..
Ve haftasonu geliyor dershane var gitsem mi gitmesem mi diye düşünüyorum ve en iyisi gidiyim diyorum. Hem onu görürüm ne durumda ?
Hemde güçlü durmaya çalışacağım diye söz verip gidiyorum dershaneye. B
irileriyle konuşmaya çalışıyorum ve zorla gülmeye çalışıyorum sadece güçlü durmaya çalıştığım için oysa o kadar çökmüş o kadar kötü gözüküyor ki gözlerimin içine içine utanarak bakıyor..
Benden bi hareket bekliyor cumartesi bu şekilde geçiyor.
Ve pazar günü dershaneye gidiyorum yine aynı şekilde davranmaya devam ediyorum ve dersten tenefüse çıktığımızda dışarı çıkıp sigara içiyorum ben..
O da yanıma gelmiş hiç farketmedim bile arkam dönük olduğu için ayağıma kapanıp beni affet diye yalvardı ağlamaya başladı onu o halde görünce bende çok kötü oldum ama ellerini ayaklarımdan çekip yürüdüm arkamdan koştu dur dedim gelmeeeee,git onun yanına git defol git diye bağırdım ve çıktım yürüdüm dershaneye falanda dönmedim tekrar..
Öyle boş boş yürüdüm sokakta..
Kuzenimi aradım,gittik bi parka bira aldık ilk defa içecektim hayatımda o kadar kötü bi haldeyim ki. 2 bira içmişim sonra kuzenimin omzunda ağlamaya başlamışım neden ben diye.
Eve götürmüş beni ve uyandığımda sabahtı..
Bunları kuzenim anlattı bana.
Kuzenimgildeydim mesajlara bakıyorum aynı şekilde mesajlar devam ediyordu en son bi cevap yazmaya karar verdim.
Bi cevap ama öyle bi cevap olmalıydı ki vereceği cevapla içimdeki nefreti tamamen silmeliydi yada sevgiyi..
‘Neden dedim ? Neden yaptın böyle bişeyi ? Ha neden ? Bi açıklama yapmanı istiyorum sadece neden ?’

Açıklama yapamıyordu,çünkü gerçekten yapılabilecek bi açıklama kalmamıştı ortada. Sadece geriye kalan bi adamın ona olan aptalca aşkıydı ve nefret duyguları..
Sadece beni affet diye yalvarıyordu bana beni affet..
Bir daha yapmayacağına binlerce yeminler, hayatındaki bütün erkekleri çıkarma sözleri,hayatındaki tek erkek olacağıma dair yeminler vb.
Ama o içimdeki güven bir kere kırılmıştı ona karşı..
Bu beni yerle bir etmeye yetiyordu..
Herşeyden,herkesten çok sevdiğim,güvendiğim,değer verdiğim kişi beni aldatmıştı. Evet kabullenemesemde aldatmıştı..
Bir kez daha denemelimiydim diye soruyordum kendime ? Bu sefer olacak mıydı acaba ? Kalbim olacak herşey çok güzel olacak derken aklım asla diyordu asla huylu huyundan vazgeçmez yıpratma kendini boş yere daha fazla..
Bi şans daha verip vermemek konusunda düşünüyordum..
Çevremdekilerden fikir alıyordum..
Bazıları asla kabul etmemem gerektiğini söylüyordu..
Bazılarıysa bir kere daha şans vermemi yoksa ilerde her zaman bi şans daha versemiydim acaba düzelir miydi diye pişman olacağımı söylüyordu..
Bir kere daha dene olmassa en azından neden bi şans daha vermedim diye üzülme fikri aklıma yatmıştı..
Ve bunu yapmam gerektiğini hissediyordum,bi hafta sonra ona bi şans daha vereceğimi söyledim ama eskisi kadar ona güvenemeyeceğimi, soğukluğun illa ki olacağını artık ona güvenmem için ekstra bişeyler yapması gerektiğini,verdiği sözleri tutması gerektiğini falan söyledim..

10

Tekrar başladık.. Herşeyin iyi olacağına kendimi inandırmaya çalışıyordum..
Ve çok soğuktum ona karşı.. O mu ?
O ilk zamanlardaki gibiydi mutlu beni mutlu etmeyi bilen kişiydi ama ona karşı hiç istemediğim şekilde içimde müthiş bi nefret oluşmuştu.
Hem aşk,hem nefret..Hem en çok sevdiğim,hem en çok tiksindiğim kişi haline gelmişti.
1 hafta 2 hafta derken kendimi ona tekrar bağlanmış şekilde buldum. Sadece eski güvenim yoktu onu da tazelemek için elinden geleni yapıyordu söz verdiği gibi hiçbir erkekle konuşmuyordu,benle ilk zamanlardaki gibi ilgileniyor kötü anlarımda yanımda oluyor ve adını kalbime kazımaya devam ediyordu..
Ve yavaş yavaş tekrar güvenmeye başlamıştım ona.
Artık ilk zamanlara resmen geri dönüyorduk aşık olduğum kişi,o ilk zamanlarını hep aradığım kişi ilk zamanlarıyla karşımdaydı.
Tekrar sinemaya gitmeye karar verdik ve ev o gün boştu sinemadan çıktıktan sonra eve gidelim dedim eve geldik oturduk konuştuk uzun uzun eskiyi açmadan sanki ilk günlerki gibi.
Sonra unuttuğumuz birşey geldi aylardır yapmadığımız ve deli gibi öpüşmeye başladık, hayatımdaki en uzun öpüşmedir yaklaşık 1 saat falan öpüştük tabiki aralıklarla hiçbirşey söylemeden birbirimize.
Ve o günde bitti artık tam anlamıyla eskisi gibiydim saf aşık..
Ve ders çalışmaya başladık yani o başladı ben yine kafamı kurcalayan bi milyon soruyla o soruları çözmeye çalıştım ama başarılı olamıyordum her zamanki gibi ve sınava artık 10 gün kalmıştı..
Günler hızla akıp geçiyordu zaman durmuyordu hızlanıyordu o yanımdayken.. Şu sbs denen illetten kurtulacağız herşey dahada yoluna girecek herşey daha güzel olacak derken bi mesaj geldi..
Hayatım boyunca unutmaya çalışsamda başaramayacağım o mesaj..
” Beni affet seni seviyorum ama ben ayrılmak istiyorum.. ”
Neden bile diyemedim,hiçbir cevap veremedim mesaja..
Artık iyi olacağına inandığım,emin olduğum kendimi şartlandırdığım hayallerim ikinci kez aynı kişi tarafından yerle bir edilmişti.
Ve ardından bi mesaj daha
”Lütfen beni anla, sınav var geleceğimizi belirleyecek bu sınav, seni sevdim çok sevdim ama sende bana karşı eskisi gibi değilsin aşk değil alışkanlık olduk artık birbirimiz için ”
Sadece ağladığımı hatırlıyorum ve bıraktığım sigarayı tekrar içmeye başladığımı ve sadece şu mesajı yazabildim..
”Benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok hiç umudum yok..Ama bil ki farklı bir hayaldi, işkenceydi bazen bazen çok güzeldi..Ama anlıyorum sesinden, kurtulmuşsun sen.. Nokta konmuş, bitmiş
en güzel hikayem.. ”

Sonra ne mi oldu ?
O kafayla sınava girdim işte ben anadolu lisesi kazanırken o anadolu öğretmen lisesi kazandı.
Sonra yaz tatilinde mesaj attı bana napıyosun diye. Ne diyebilirdim ki hiçbir cevap vermedim, veremedim, tekrar bi başlangıcı ve bitişi kaldıramayacağımı iyi biliyordum çünkü aradan yıllar geçti bir çok kız oldu ondan sonra ama aldatsada beni hiçbiri o olmadı, olamadı. Hep kızlarda onu aradım hiçbirinde bulamadım. En son 1 ay önce mesaj attı seni herşeyden çok sevdim, seviyorum ve hep seveceğim sen başkalarıyla olsanda değişmeyecek bu diye yine hiçbir cevap atmadım ve sonra numaramı değiştirme kararı aldım şimdiki halimi mi soruyosunuz ?
O eski mutlu adamdan eser yok.. Her gülüşünün ardında içinde hıçkırıklara boğulan,her gece ertesi sabaha uyanmak istemeyen sabahlara kadar sigara içen bi adam..
Ve bitti zor oldu ama bitti
Nokta kondu bitti en güzel hikayem..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder