11 Ağustos 2012 Cumartesi

Anlatsam mı Anlatmasam mı? 3

şeytan be orospu çocuğu madem çocuğun hasta o saatte ne işin var kumar masasında. demek geldi
içimden ama demedim tabi
-önemli değil dedim. isteksizce.
hasan abi -hadi sarılın barışın geyiği yaptı.amk iyi valla at yumruğu morart gözü üstüne bi de sarıl kucaklaş
amk.ama yapacak bişey
sarıldık.
-sana borçluyum dedim. harun abi.
-ne borcu abi ne demek. dedim.paranı vereyim istersen dedim.
-yok sende kalsın. benlik bişey olursa hemen haber ver dedi. uğurladık gittiler.
sonra dükkanda yine yalnız kaldım bi kaç müşteri. onlarla ilgilenirken.bir yandan da plan yapıyorum.
ebruya gidip tamam kumarı bıraktım seni seçtim demek olmaz. yani lafla bitecek bir olay değil bu
başka bir piçlik bulmalıyım. paralar da cebimde. hatırı sayılır bir para.
ne yapsam ne etsem diye düşünürken. akşama doğru ilham geldi piçolar.
akşam üstü paraları masanın üstüne bırakıp düşünürken planı yapmıştım.bu paralar bir şekilde
harcanmalı ebruya paranın harcandığı hiç kumar parası kalmadığı belli edilmeli. para mümkünse hayırlı
bir işe yatırılarak ekstra sepmpati kazanılmalıydı ama nasıl??
o gece kumar oynadığım kişilerle görüşmek üzere bilardo salonuna gittim. sadece bir tanesi ordaydı.ama
bana hepsi lazımdı.onu yarın diğerleriyle beraber buluşup buluşamayacağımız sordum. gündüzden
ayarlarız yarın dedi
ertesi gün oldu bu arada gözüm kulağım hep telefonda aklımdan çıksa gönlümü teselli edemediğim
ebrum bi mesaj atsa diye
ama yok.ben de ona atamıyorum.
neyse ertesi gün kumar tayfasın yanına gittim. harun abi de orda.ona bakarak kısaca durumu anlattım.
-abi geçen gün kazandığım paraları size geri vermek istedim.ama almadınız. bende bu paraları
harcayamam. hatırlarsan bana işin düşerse gel demiştin düştü abi dedim
-devam et hele dedi
-abi ben kumarı bırakmaya karar verdim.bu parayı da harcamayacağıma göre bunları bir hayır işine
kullanmak istiyorum dedim.
-peki bizle alakası ne dedi.
-şimdi ben gidip tek başıma bir yere yardım yaparsam haram kumar parasıyla etmiş olacam.ama hep
beraber gidersek kim ne kadar kaybettiyse o kadar yardım yapmış olacak. hakkınızı içten helal
edeceksiniz. böylece haram olmayacak dedim.
hepsinin aklına yattı.
-okey mi abi hepinize uyar mı dedim.
-ne yapacaz peki dediler.
-bir yerden haber bekliyorum ben size yarın haber veririm dedim.
telefonu olmayanların telefonunu aldım. ayrıldık
o gün yine mesaj yoktu beyler. soğuyor mu acaba benden lan topyeekün mü bıraktı beni korkusuyla gece
zar zor uyuyabilsemde sabah kalkar kalkmaz dedemi aradım köydeki
hoş beş ellerinden öperim. muhabbetinden sonra. okulun numarasını istedim.
-dur defterde yazıyordu dedi.5 dakika sonra ancak bulduktan sonra aldım telefonu
-direk çevirdim. bakan yok.
köyde iki öğretmen var beyler. biri ilkokul üçe kadar diğeri 4 5 sınıfları okutuyor. tekrar tekrar aradım
sonunda tenefüs olsa gerek öğretmen cevap verdi. durumu anlattım
elimizde bir miktar para olduğunu bunu da okula yardım olarak değerlendirmek istediğimizi söyledim.
ihtiyaçlarını sordum
-gelip kendiniz görseniz daha iyi olur dedi.ama hangi esnafı iş güç arası komple toplayıp köye götürecen
amk.
-hocam boyası iyi mi okulun dedim.
defter kitap daha fazla ihtiyaç dedi.
öğrenci sayısını aldım. tamam hocam ben sana haber veririm deyip kapattım telefonu.
54 öğrenci.
kumarbazları arayıp durumu anlattım. öğrenci başı bir çanta içine defter kitap para yettiğine kalem silgi
falan dolduracaz. benim çalıştığım dükkanın ününe getirecez. ordan senin dolmuşla akşam işini bitirince
köye bırakacaz hocalar dağıtsın uyar mı dedim.
-neden senin dükkanın orda akşam direk atalım dolmuşa götürelim dedi
-olmaz dedim.
olmaz tabi amk.ona göre plan yaptık. dükkanın önüne gelmezse o çantalar plan yatar.
-neden dedi. salladım yalanı.
-abi belki çantaları gören diğer efnaf da yardım etmek ister.
-haa deyip okeyi aldık.,
ama benim amacım ebruya dükkanın önünde o çantaları göstermekti
çantaların ve içindekilerin siparişini verip pazarlığı yaptık.bir miktar arttı.ona da 54 tane 9 kat kames top
aldık.amk sanki hepsi erkek öğrencilerin amk.o kadar da aynştayn değiliz kafa basmadı amk işte.
çantalar tamamdı. gelecekti.şimdi iş ebruyu getirtmekti dükkana ama nasıl.
sike sike bi yolunu bulmak gerekiyordu.
sarıldım telefona mesaj bölümünü açtım.
-olmuyor deyip gönderdim
belirsiz konuştum ki en azından ne olmuyor diye geri mesaj göndersin de nabzı nı ölçeyim diye
#35722668 /msj ?
cevap gelmedi.kim bilir ne bok yiyor ne düşünüyor
orda mısın diye bi mesaj daha attım.
yine gelmedi mesaj.lan yoksa plan yatacak mıydı.yok amk bu riski alamazdım. sokarım lafı dallandırıp
budaklandırmasına deyip. direk girdim konuya.
-tamam seni çok üzdüm biliyorum ama en azından görüşmeye devam etsek.bak babana bile şans
veriyorsun hala dedim.
bir müddet cevap gelmedi. sonra
-seçim yaptın mı dedi.
-evet dedim
-dinliyorum dedi.
-kumarı beraber oynayacaz bundan sonra dedim
ortam espriyle canlanır diye düşündüm ama ters tepti amk.
cevap gelmedi.
-seçimimi yaptım dükkana gelirmisin lütfen dedim.
-gelemem dedi.
-yüz yüze vermek daha doğru olur cevabı dedim.
-tamam bakarız dedi.
-ne zaman gelirsin dedim.
-öğleden sonra gelirim dedi.
-ok dedim.
kırtasiyeyi aradım. çantaların akıbetini sordum. hazır değillermiş hala. kızın gelme vakti yaklaşıyor
amk.ama ortada çantalar yok. telefon üstüne telefon.yok böyle acil şöyle acil derken. akşama anca dedi
eh amk. plan yatacak. hasan abiye gittim. elemanı var bi tane fırıldak piç.abi dedim. durum böle böle
gitsin bi el atsın. yardım etsin dedim
hemen gönderiyorum dedi.o gitti. patronu aradım.abi gel az işim var dedim.
nedir dedi?
dedim böle böle.
tamam geliyorum dedi.
bende gittim. hasan abinin eleman la ayarladık. çantaları.harun abiyi aradım.
-abi gel alalım şunları dükkana dedim. yoldayım geliyorum dedi. dolmuşun önündeki tabelaları kaldırmış.
hususiye dönüp geldi peougout dolmuşla. attık çantaları. getirdik dükkana.
dükkana geldim ama olana bakın amk. kız gelmiş de gitmiş bile. patron olacak öküz bi işi var demiş.
plan yattı amk. kız görmedi.bu arada esnaf da ne oluyor bunlar ne derken takdir ediyor bizi ama benim
sikimde degil moralim bozuk amk. amac saptı.
her plan tutacak diye bişey yok amk. tutmadı işte.
-neden beklemedin diye salladım bi mesaj.
-patronunla mı kumar oynasaydım dedi
güler misin ağlar mısın amk.
-gelemez misin tekrar dedim
-bi arkadaşla buluşacam dedi.
neee arkadaş mı hangi arkadaş kız mı erkek mi lan ne oluyor diye kıskandım. hoşlanıyor muydum lan
yoksa kızdan harbi harbi. evet kalbim messinin seri çalımları gibi atıyor amk. aklıma o gelince. demek ki
var bişeyler.ama bi dakika ben onu kıskanıyorsam?? kıskanmadan sonuç olarak ondan hoşlandığım
çıkıyorsa o da beni kıskanmadı mı?? evet kıskandı sonuç benden hoşlanıyor. diye düz mantık yaptım
kendi kendime. sevidirik oldum lan piçler garip anlatılmaz duygu yaşayanınız bilir. uzaktan ben bunları
düşünürken biri görse deli bu amk salağı mal mal gülüyor kendi kendine der.
kumar varsa bende geleyim dedim
-tamam sen gelme ben gelirim işim bitince dedi
ohh dedim. dedim de ne zaman bitecek işi.
-lütfen erken gel. bişey konuşmam lazım seninle dedim.
-tamam bakıcam duruma göre dedi
akşam üstü gözüm yollarda kaldı deyimi varya anasını sikim kalmadıysa. dükkana müşteri giriyor. içeri
girip ilgilenmiyom bile.ha geldi ha gelecek diye.
edit. bazı o.ç.turistler dışardaki çantaları görüp içine bakıyorlar. fiyatını soruyorlar. zaten gerginim amk.
siktir edesim geliyor ama turizmden ekmek yiyoz amk.derken göründü. hindi gibi kabardım.o gelirken.
çantalar!ben! yardım!no kumar!sen ben anla iste ebru triplerine girdim.
farketmedi amk. çantaları o da turistler gibi satıyoruz sandı herhalde. yada gözü benden başkasını
görmüyordu. özlemiş olamaz mı piçolar mal demeyin kıza.
üç beş geyik. nasılsın iyiyim sen nasılsın. tarzında.
normal muhabbet devam ederken. planlasam bu kadar olmaz amk. harun abi geldi. koçum ne zaman
gidiyoruz dedi
onu görünce bu kadar sevineceğim hiç aklıma gelmezdi. misafiri göndereyim gideriz abi. dedim.
-nereye gidiyorsunuz dedi ebru
-köye gidecez. dedim.
-niçin dedi
-çantaları okula bırakacaz dedim
-çantalara baktı. bana baktı çantalara baktı.
bu arada harun abi konuşmaya devam ediyor.iyi doldurmuşlar içini baya ağır bunlar.bu kadar çeşit defter
kullanıyor mu bu çocuklar yaa dedi.
-ben gideyim. dönünce mutlaka haber ver dedi.
kız anladı olayı. korktuğum başıma gelmedi. benim korkum. bazı insanlar yapılan yardımların
açıklanmasını beğenmezler. sağda solda yok ben buna şu yardımı yapıyorum yok şuraya bağış yaptım.
söyleyişleri itici gelebilir.ama ben kıza direk bak bunu bunu yapıyorum beni affet demedim. harun abinin
son saniye üçlüğü ile tamamen doğaçlama gerçekleşti.iş tamamdı beyler.
-ben mi sürsem acaba daha hızlı döneriz dedim.
-sakın haa dedi.
-zaten gazla freni hep karıştırım dedim.(o zamanlar moda bu espri)
güldü. sarılmak ister gibiydi. görüşürüz dedi. gitti.
bizde aldık malzemeyi.45 dakika mesafede olan köye gittik. önce dedemin yanına gidip birer çay içtik
yemek yedik. dedemlere öğretmenler de geldi.
bizim bırakıp gitmemiz gerektiğini söyledik. köyden 3 4 kişi daha bulup okula bıraktık.ve geri döndük
kumar halledildi. bırakıldı.muhtemelen ebru sayesinde 54 çocuk yarın sevindirilecekti. günah çıkartmış
gibi temizlenmiş hissediyordum kendimi.(yanlış anlamayın elhamdülillah müslümanım)diğer esnaflar
tarafından takdir topladık.en önemlisi ebru dönüşte bana mutlaka haber ver demişti.
daha gelmeden yolda yazdım mesajı 10 dakikaya merkezdeyim diye.
-bende evden çıkıyorum falan yere gel yorgun değilsen dedi.haa fren en ortadaki bu arada diye maytabını
da geçti
dediği yere gittim. hemen hemen aynı zamanda geldik. geldi direk sarıldı bana. sıkıca
içim titredi. ayakların spagetti gibi birbirine dolanıyor hissettim. dizlerimde trabzon sporlu giray
tarafından sert bir faule maruz kalmışcasına derman kesildi.bi an acaba futbol hayatım bitti mi acaba
dedim. demedim tabi lan şaka amk. bi andan sonrasını okumayın.
bende ona sıkıca sarıldım.
bir müddet öyle kaldık.ben gayet mutluydum. sabaha kadar sarılabilirdim. boyu da benden 10 cm civarı
kücük olduğu için saçlarının mis kokusunu rahatça içime çekebiliyordum omzuma yasladığı başından
durup durup sıkıca sarılıyordu.,
-yarın karnın acıkır mı senin dedim
omzumdayken güldü.
-gitmiyeceksin bi daha degil mi dedi[kumar oynamaya]
hafiften araladım kendimi ondan gözlerine bakarak
-söz dedim.
biraz daha öyle kalsak kesin gözleri kapayıp dalacaktım dudaklarına ama
çok sevindimi derken sarıldı yine.
sonra yürümeye başladık.yan yana elimi eline atacam ama elim ayağım tutmuyor ki amk heyecandan.
erkek kardeşinin durumunu sordum. anlattı.
anlattı da ben dinlemiyorum. kulağımı veremiyorum. inanın ne dedi hala hatırlamıyorum. nasılmış
kardeşim dese cevap yok
-yarın dedim yemek dedim.
-tamam dedi öğlen e randevuyu aldım kızdan.
şimdi çıkıyormuyduk lan biz. zaten bu çıkma olayını da çözmüş değilim. kıza direk benimle çıkarmısın
denir mi amk.
-ama ben ısmarlarım sen paranın hepsini harcamışsın anlaşılan dedi.
-olmaz ben bi koşu kahveye gider yine üterim onların parasını dedim.
ters ters baktı ve ilk aptal kelimesini orda kullandı gülerek.
bas baya samimi olmaya başlamıştık.
-ben ısmarlamazsam gelmem dedi.
-bende turist kızlarla giderim dedim.
ikinci aptal da duyuldu. -kızları da getir dörtleriz kaybeden ısmarlar o zaman dedi.
bu konuşmalar geçerken karnımın içinde gülme krizleri oluyor ama gülmüyorum zor tutuyorum kendimi.
sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
-teke tek oynayalım hep sen kazan dedim.
-ikimiz oynayıp ikimiz kazanacağımız başka bi önerin yok mu dedi.*aşk+
-var ama oluşum içinde henüz galiba dedim.
sessizlik oldu.ben yine kırmızı.o bakacak yer arıyor.
-ne kadar vaktin var dedim.
-max 30 dakika. dedi
-30 dakika da ne yapılabilir ki dedim
göz göze geldik bir an bunu derken.. oldukçayakındıkda nefesler tutuldu. hazırmıydık acaba? birbirimizin
gözlerine bu sorunun cevabını arayarak bakarken…**evet öpüşme için ortam hazırdı. şartlar müsaitti.tek
yapılması gereken gözleri kısarak bi kaç mm yanaşmaktı.
öyle de yaptım.ama o gözleri aşşağı kaçırarak boynunu aşşağı büktü.
konuşmadan şimdi olmaz dedi bir nevi.
çok da üzüldüğüm söylenemez.ilk bi kaç saniye üzüldüm evet.ama sonra takdir bile ettim denilebilir.
turist kızlarla aynı geceye çık konuş öpüş sikişi sığdırdıktan sonra ebruyla olayların biraz daha yavaş
gelişmesi daha çekici geliyordu bile diyebilirim.
—ben gideyim artık dedi.
fazla da zorlamak olmazdı. tamam dı amk işte.
ben yaşamak istediğim duyguların aslında bunlar olduğunu hissediyordum.bi kız bana değer veriyor.
hemde benim de ona değer verdiğim birisi.
yanımdayken heyecanlandırıyordu beni
illaki tuttuğun karıyı sikmek mi amk olay?? ** o ben gideyim artık dediği zaman durdum.180 derece geri
dönerek evleri istikamine doğru yürümeye devam ettim.
hiç bişey demeden yürümeye devam ettim. orda ayrılalım istemedim aslında.en azından evine kadar
yürüyeyim
yana yana yürür duruma gelinceye kadar bir kaç büyük adımla yaklaştı bana
evleri mahaline girdiğimizde
durdum..
-ben bu yoldan gideyim. dedim
tehlikeli bölgede olabileceğimizi düşünüp kızı zor durumda bırakmamak adına sarılma girişiminde
bulunmadım.
-bir sarılma alacaklıyım dedim. etrafa bakarak burda da kucaklanılmaz ki dercesine.
o bana sarıldı.
-tamam alacağın devam etsin dedi. hafif bi gülümseme ve sevgi dolu olduğunu sandığım bakışlarıyla.
döndü, gitti.
ve yola koyuldum
**eve gelmeme yakın bi mesaş geldi
-sana borçlu olmak güzel sey yazıyordu.
-esas güzel olan senin hayatımda olman dedim.
dedimde sanki biraz erken demişim hissine kapılmama sebeb olan bi durum oldu. mesaj a cevap gelmedi.
erken miydi lan piçler.
ben aslında ona
tüm kalbimi çok yüksek faizle sana versem ömür boyu ödeyemesen demek istercesine doluydum ona
karşı duygusal bağlamda.
acaba ertesi günki yemeği de riske mi atmıştık korkusuyla yattım.
bu arada beni tükürüklü şamar manyağı yapan piçten de haber yoktu. aklımın bir kenarında o da vardı
hep. daha bi de onunla uğraşacaktık amk.
geçen süre zarfında hiç görememiştim onu. geberdi miydi lan yok. keşke amk. nerde??
yarın ola hayrola
sabah kalktığımda 1 mesaj alındı yazıyordu konuşmamız lazım. diyordu mesajda. ebrudan gelmişti.
mesajı gönderme vakti oldukça geçti.
yine bi bokluk mu çıkmıştı amk. ne güzel sevgili olma yolunda ilerliyorduk.
-ne zaman istersen. dedim
-yemek konuşmamız için bahane olsun dedi.
-konuyu sorsam diye. gönderdim tekrar.
-sabretsen. diye cevapladı ne denir amk. bekle diyor işte.
karnımda sancılarla yemeği bekledim. adamın aklına binbir türlü şey geliyor amk.
yemek vakti geldi. restoran dışında bekledim. geldi.beraber restoranın üst katına çıkacakken tahmin edin
gözüm kime takıldı
şamarcı piçe
bize bakıyor ama özellikle bana hemde ne bakış amk.
kızın haberi yok tabi. bilmiyor ki amk olayları.kızın bu piçten haberi bile yok. kendi başına aşık olmuş
beynine siktiğim.
kız önde yürüyor üst kata doğru. piç bana bakıyor.off amk off. kalsam hadi ne oldu diyecek. gitsem ayrı
dert
bak şimdi ebru şu karşıdaki piç beni seninle konuşmama konusunda uyarmıştı mı diyecekttim?? denmez
tabi
zamanlamanı sikeyim baht.
amk zaten kızla konuşacaklarımız kapalı kutu.
bu yüzden zaten tedirginim bi de bu piç işi extra extra large yaptı amk.**anlayacağınız önümde bir yarrak
vardı beyler.
üstüne mi bastık ,yan mı bastık, götümüze mi kaçacak yoksa benim yaptığım yarrağa donsuz
koşmakmıydı??an itibari ile bilmiyordum.
çıktım yukarı ama çıkarken piç hala bana bakıyor amk. şimdi bile hatırlıyorum o suratının halini. sanki
sülalesine orgy yapmışım. beni sikecek ama siksede hırsını alamayacak gibi.
oturduk. moralimi durumumu az çok tahmin edebiliyorsunuz.
derkan garson menüyle geldi.
ne yer ne içer faslını aynısından bende ile geçiştirdim.
açlık maçlık kalmadı bende
garson gitti.
ve kaldık mı masada yalnız. **o piçi görmemiş olsaydım çok büyük bir heyecanla hemen sorardım ne
konuşacağız diye.
ama aklım bölündü.?yarısı bende yok
bende bu durumda sessiz kaldım ilk konuşsun diye
zira ikinci bir şok için hazır değildim.
-durgunsun diyerek söze girdi.
-uslu çocuk olmaya karar verdim dedim
-bak şimdi uslu çocuk dedi
çok heyecansız baktım. sanki çok hastaydım da doktor öleceğimi söylemek üzereydi.
-nasıl anlatsam bilmiyorum dedi.
ama lafları duyduktan sonra bana hiç öyle gelmedi.bas baya çalışılmıştı ne söyleneceğine.
-öğrenince anlat o zaman dedim.
-korkuyorum dedi.
-bende dedim
ama muhtemelen farklı şeylerden korkuyorduk.
lafa başladı beyler
burdan sonrasını kesintisiz anlatıyorum yani kızın söylediklerini
**kızın söylediklerini kesintisiz yazıyorum
-dün gece bir şeyin farkına vardım.
senin hakkında nerdeyse hiçbirşey bilmiyor olmama rağmen
hiç hazır olmadığım ve istemediğim halde
arkadaşlıktan öte gittiğimizn farkına vardım.
discoda ki sarhoş halin ancak gülüp geçeceğim biraz da dalga geçeceğim bir insan tipiydi.
halbuki kendime çok fazla güvenmişim.
hiç birşey olmaz bana diye sadece kendimi kandırmışım aslında
-hani sigara içer insanlar. muhabbetti olur başlama bırakamazsın diye.
sende kendi kendine dersin ben istediğim zaman bırakırım iradem sağlamdır benim diye düşünüp
kendine güvenipte tiryaki olduktan sonra çok geç kaldığının farkına varırsınya öyle bişey işte
biraz daha açık konuşmak gerekirse yolda önümden geçsen dönüp tekrar bakacağım biri değilsin
ama zaman işte. yada alışmak bilemiyorum
su toprağa alışırda balçık yerine göl olur derdi büyükannem haklıymış
**dur yaa dur amk.bi nefes al.dönem ödevi gibi çalışmışsın amk. gece boyunca bunları mı yazdın.dur
beynim sikişti ebru. zaten bağlanmışım amk sana bi de bu kadar ilgi çekici olup daha fazla acı çektirme
olmayacaksa siktir et gideyim.aç da değilim zaten.bu kadar zor cümleler kurma.ne diyom amk. derken
kendi kendime yemek geldi.ama belli ki daha konuşacaktı.
yemek bi şekilde yardımcı gelmişti bana. elimi ayağımı nere koyacağımı şaşırmıştım amk. şimdi bi çatal bi
kaşık bi de yemek meşgalesi vardı ellerim için

6

**konuşmaya devam etti.
öyle oldu işte, alıştım sana ama daha fazlası için hazır olduğumu bilmiyorum lütfen yanlış anlama,
bilemiyorum.
bir soluğa ihtiyacım var.
sindirelim iyice seyrek olmasın bazı şeyler. deyip yanlış anlama lütfen diye tekrarladı.
eh amk.bi bok anlamadım ki yanlış anlayayım.ne diyon şimdi. tamam senden hoşlanıyom ama beni öpüp
sikmeye çalışma mı diyon. yoksa bi anlık gaza geldim sonra senle çıkmanın yanlış olduğunu düşünüp
başlamadan ayrılmaya mı karar verdin.
ama belli ki sevgili olmak istemiyordu en azından şimdilik. yanlış mı anlıyordum??
—gideyim mi dedim?
-ooo yanlış anlamışsın bile ben sadece korkuyorum biraz sakin düşünmeye ihtiyacım var dedi.
-ebru zaman mı istiyorsun dedim
-bir nevi dedi.
-beni nerede indireceksin ,yada nerde bekleyeyim dedim
-nasıl yani dedi.
-sen sakin sakin düşünürken ben nerede durayım adres ver dünyanda bana dedim
-gönlüme farklı aklıma farklı cevaplar var y.k.s.(yarrak siken kelebek)dedi
sandalyeyi geriye itip. ayağa kalktım.
-gönlün aklını kandırabilirse sen benim adresimi biliyorsun dedim.
döndüm alt kata indim.
**anasını sikim utanmasam hüngür hüngür ağlayacaktım. gözlerim zaten dolmuştu bile. merdivenlerden
inerken iki elimin tersiyle makyajımı tazeledim.alt katta hesabı ödeyip dışarı çıktım
o piçin beni dışarıda bir yerlerde bekliyor olma ihtimali çok yüksekti.ama sikimde bile değildi amk. kralı
gelsin direk nakavt edecek sinir vardı üstümde.
mutlaka boş boş yürüyüp ne bok yiyeceğinizi bilemediğiniz.
nereye gideceğinizi ayaklarınızın belirleyeceği zamanlar olmuştur sizde de.olmadıysa da bu duyguyu da
anlamayıverin amk. çünkü bana öyle oldu
**telefona bakıyorum. ulan bişey yazarmı vicdansız diye.yok
sağa sola bakıyorum.şu piç nerde gelsin adam akıllı komaya soksun beni gidip serumla yaşayayım biraz
diye yok
nereye gitsem diyorum. gönlüme su serpecek serin bir kuytu yok amk alanyasınd
geri gidip manyak mısın olm git konuş kızla ben sensiz yapamam de yalvar amk dayanamazsın diyorum bu
acıya ayaklarımın inadından vaz geçeceği yok.
yok oğlu yok amk.
eve gittim uyudum beyler.
akşam 8 gibi kalktım. götüm kaşınıyor muşcasına en azından o piçi aradan çıkarayım dedim
bilardo salonuna gittim. orda cengaver.
o bana demeden konuşabilir miyiz dedim. şimdi düşünüyorum da kibar konuşmuşum piçe
dışarı çıkmayalım ne olur ne olmaz önce bi konuşalım direk dalmasın diye bizi iki çay abi dedim.
masaya oturdum
karşıma geçti.o da oturdu.
anlat bakalım babayiğit dedi.
-bak dedim arkadaşım ben alanyalıyım. yani tek tanıdığım sen ile ebru değil burda dedim
benimde bir çevrem benimde tanıdıklarım. benimde daha önce adam dövmüş tanıdıklarım var dedim.bu
bilardo salonunda sen ne kadar adam tanıyorsan bende en az o kadar tanıyorum dedim.
geçen gün geldin. adam akıllı dövdün beni sesimi çıkarmadım.
beni dinliyor ama hiç sikine takmazmış gibi dinliyor beyler.
-sevmişsin eyvallah dedim. kimseye gidip de bu bana böyle böyle yaptı demedim. seni bir yerde tek
başına başkalarıyla sıkıştırmaya çalışmadım dedim.ki teke tek karşılaşsak dayak yesem bile en azından o
günden kalan hıncımın bir kısmını çıkaracak kadar zarar veririm sana. dedim.
-buraya geldim ne elimde bıçak ne de yanımda adam var.
-kızla görüşme dedin mi??dedin
-ben görüştüm mü??her gün
-ha şimdi seni dinliyorum dedim.

** biraz baktı bana. düşünüyor gibiydi.
derken masanın karşısından o tokatı nasıl çıkardı suratıma hala anlayamadım.
ben ne oluyor amk. diye olayın şokundayken hemen kahveci geldi masaya
-bi durum mu var lan?ne bok yiyonuz olm dedi
-yok abi şakalaşıyoruz bişey yok dedim
-abi sen bize iki çay daha ver dedi piç.
hay çayını sikeyim senin o tokat neyin nesiydi amın oğlu madem
kahveci gitti.
-sende beni dinle dedi. piç
—bak olm. senin gibi çok piç siktim ben zamanında.
-bak dedi suratındaki bi kaç tane izi gösterek.
-hepsini bana karşılık verdikleri için oldu.
-amına soktumun korkağı geçen seni tokatlarken neden dayılanmıyordun da şimdi bana artislik yapıyon.
dedi
-karşılık vermediğin içi daha çok sinirlendim sana göt.ne biçim delikanlısın lan sen dedi. göt madem kızı
seviyon oraya buraya götürüyon onun için kavga edemeyeceksen siktir git mundar etme bari kızı dedi.
doğrı söylüyordu lan.
-yok onu tanıyormuş yok bunu tanıyormuş sikimde mi olm kimsin sen yarram dedi.
-biz bilmiyoz mu amk.o kızın bana bakmayacağını. zaten kızla denk olsak gider basardım teklifi peşinden
deli gibi koşardım. bırakmazdım dedi
-ama sen kimsin amk.ne ayaksın çıkıyonuz mu kızla seviyonuz mu olm birbirinizi dedi
-senin duygunu sikeyim kız seni seviyor mu sen onu söyle bana dedi.
**ne diyeyim lan şimdi seviyor mu kız beni.bu soruya cevap var mı verebileceğim.
-evet dedim. kısık sesle.
bi tane daha patlattı tokat.
kan beynime sıçradı.
amk. orospu çocuğuna bak vuruyor yaa.
masanın ortasına doğru eğilerek yanaştım.
-sana burda karşılık vermeyecem elimden alırlar hıncımı alamam. dışarı gel götün yiyorsa seni manşet
yapayım alanyaya dedim
kalktım dışarı çıktım. elim ayağım titriyor korkudan değil ama sinirden.bi sigarayı zar zor yaktım. çakmak
elime yakışmadı amk. sanki sol elle yazı yazmak gibi.
sigara bitti gelen yok
az daha bekledim yine gelen yok
girdim içeri tekrar.
orrospu evladı tahmin edin ne yapıyor??
**piç oğlu piç oturmuş eşli batak oynuyor.
sanki dalga geçiyor amk. batak oynuyor yaa.
geçtim karşısına ellerimi kaldırarak ne oldu der gibi yaptım.
yanındaki sineklerin oturduğu sandalyenin birini çekerek gel otur işaret yaptı.
-ne güzel posta koyuyon lan piç dedi.
ama derken pis pis sırıtıyor ibne.bu arada ihaleyi de o almış.
-hasta mısın aga sen dedim.
-sokacam senin açacağın kağıtlara diye eşine kızıyor.ben sikinde değilim amk.
-dur amk battık zaten diyor bana da.
gülsen gülünmez sövsen sövülmez. topluma zarar amın oğlu tam boğazlamalık piç
—batağına ben sokacam şimdi.şu olayı çözelim ben gidecem dedim.
-ben onun suratına bakıyorum.o elim iyi diye eşine kaş göz işareti yapıyor.gir ihaleye diye.
bana döndü. hani severek vurma varya çocuklara yavaşca acıtmadan üst üste iki üç kere ondan yaptı
bana.
anasını sikeyim dalacam ama zor tutuyorum kendimi. mekan içindeyiz diye
-git ne yarrağımı yersen ye.sikimde bile değilsin amk. dedi
-gel çıkalım şu işi halledelim. dedim.
yanındaki lavuklar da bana ters ters bakıyor bu arada.ama tanıyorum ikisini.
-olm siktir git. dürtecem götüne başına bıçağı suratına bakılmaz hale getirecem seni sonra kızı da başkası
alacak siktir git ne bok yersen ye diyom hala kaşınıyon.bi oyun oynatmadın amk. dedi
mesajımı aldım. içimde bi rahatlama oldu.onu halletmiş gibiydik. artık aramızda olmayacaktı ebruyla ama
ebruyla aramız??
bi ara olduğu kesin di ama uzak mı yakın mı bilene aşk olsun
mekandan ayrıldım.o piçi hala görürüm hatta bana müşteri getirirdi arasıra ve hanutunu da alırdı. bazen
hala piçliğine şaka yollu tokat atar. yanarım yanarım bi tokat da ben vurup hıncımı alamadım ona yanarım
amk.
bi kulağım la bi gözüm hep telefondaydı. acaba bi mesaj gelir mi?bir arar mı?? çaldırmasına bile razıydım
tam iki hafta hiç bişey gelmedi.ses soluk yok.o iki haftayı bana sorun amk.
tam umudu kesmeye başlamışken…
**evet iki hafta onsuz geçmişti. işten yemekten yatmaktan hatta gülmekten bile zevk alamadığım bir iki
hafta olmuştu.
umudum gün geçtikçe eriyor.ama içimden sürekli hadi çık gel artık diyordum
ama bende kalkıp gitmiştim masadan.bi nevi onu orda öyle bırakıp gitmiştim.
belki bana daha diyecekleri vardı.
günlerce bunları düşündüm hep.
sonra o gün geldi.
iskele caddesinde meşhur bir cafeterya vardı
balıkçılar kahvesi diye.
sabah 11 gibi tost yemeye gittik 3 arkadaş.
totsları söyledik çayla beraber götürüyorduk ki
**onun geldiğini gördüm.o da bir arkadaşı ile gelmişti. dünyam durdu. sadece baktım kaldım ona.ne
kadar özlemişim lan bilemezsiniz amk.
beni görsemiydi görmesemiydi bilemedim.ne yapacağımı şaşırdım. utandım,duygulandım,
sevindim,üzüldüm duygularım orgy yaptı birbiriyle
bakmamaya çalıştım ama gözlerim beynimin kontrolünden çıktı. hiç durmadan bakasım geliyordu.
öyle sik gibi hiç durmadan oraya bakınca farketti beni.
anam anam anam göz göze geldik ya gönlümün feri kesildi.
kalbim o an durmadı ya ben artık kalp krizinden ölmem beyler.
o kesti bakmayı önüne dönerek
bende bıraktım ama yan gözle hep oraya bakıyorum şaşı oldum olacam az kaldı. bakmıyor görünüp düpe
düz bakıyorum amk
**elinde telefonla oynamaya başladı.o da ne yapacağına tam emin değil gibiydi.
ama ben iki hafta aramamışsa yeteri kadar beğenmemiş beni diye düşünüyordum.
ama mesaj geldi.
-selam
selamını sikeyim illa bi yerde karşılaşmak mı gerekiyordu. neden aramadın sormadın yazık değil mi bana
diye. kızdım kendi kendime.
ama sike sike içimdeki baskıyla
-selam diye cevap verdim.
-afiyet olsun dedi.
-ona helal denir boğazımda kaldı seni görünce dedim
-ne diyeceğimi bilebilseydim. şimdi burda senin senin yanında olurdum dedi
bi dakika lan ne diyor bu bana yanlış bişey mi söylemişti ki zamanında??
**kız bana yazıyordu da arada başka bir sorun mu var ihtimali aklıma geldi.
yani bu zaman lazım olayının aslında başka bişey mi vardı??
-gel baştan anlat dedim.
-kafan çok karışır dedi.
karıştı zaten amk.ne bok yiyon ne yapıyon nedir bu sır??
-sensiz çok karıştım zaten. dedim
-burdan böyle olmaz sonra gürüşelim dedi.
-sonra yı rakamlandıralım ay gün yıl saat ver dedim
-şimdi veremem lütfen dedi.
kalktılar hesabı ödediler gittiler.
vay amk.ne dedi lan bu.
neden zaman vermedi??
kafamdaki başka neden olma ihtimali iyice artmıştı.bi insana bu kadar eziyet edilir mi amk. olmazsa olmaz
de siktir et daha iyi
**benim bi lafım vardır beyler.
*hard to live when it is hard to believe.tam türkçe meali olmayabilir ama. inancını kaybedersen yaşam
zor gelir gibi birşey. dini açıdan değil genel olarak
geçen iki hafta sonunda neler düşünmüştüm ama o günki olaydan sonra bana söylediği senin yanında
olurdum ifadesinden yola çıkarak tutunmaya çalıştım hep ona olan duygularıma.
vardı bişey mutlaka vardı. yoksa herkes gibi (sonradan tespit ettiğim)tanışıp konuşup sevgili olma yolunda
ilerliyorduk.
tabi insanın aklına neler gelmiyor.
fakir genç zengin kız.
beni beğenmiyor ama muhabbetimi seviyor.
beni beğeniyor ama sevgili olacak kadar değil
aslında istiyor ama çapkınlığımdan ve kumardan korktuğu için boşuna risk almıyor
ya da onun söylediği gibi gerçekten zamana ihtiyacı var
ama hiç birisi olmadığını 3 gün sonra yüz yüze anlatamam mesajla da olmaz arasam konuşamam. sana e
mail attım ile öğrendim
**senden önce bir erkek arkadağım vardı ama üniversiteyi kazanıp başka şehire gitti.tek sevdiğim kişi o
oldu bu güne ömrümde.o nu hiç unutmadım belki de ilk olduğu içindi.2.5 sene beraberdik. şimdi 6 aydır
onsuzum. kendimi hep diğer erkeklerden kaçırdım.her erkekle konuşmamda hala ona ihanet ettiğimi
düşündüm. taki sana kadar önceleri hissetmediğim bu duyguyu sonra yine hissetmeye çalıştım.
sorun şu ki ben onu unutamamış olmama rağmen onun şu an başka kız arkadaşı var.
benim bu kadar uğruna ölüp bayıldığım gecemi gündüzümü onu düşünerek geçirdiğim birisinin nasıl
böyle pervasızca başka biriyle birlikte oluşunu hiç anlayamadım.o yüzden korkuyorum. sorun sen
değilsin. sana restoranda yanlış anlama derken aslında bunu demek istiyordum.,
sana anlatacaktım ama sonra sana umut verdiğimi gördüm.
anlatırsam yanlış anlayacağını seni başından savmak için bir yalan uydurduğumu düşünürsün diye
anlatmadım.
dikkat ettiysen sana ayrılalım demedim.
senden zaman istedim. zaman istemiş olmamın sebebini de anla işte.
iki hafta sürdü belki seni görmesem iki ay da sürerdi. belki iki yıl.
ne denir bilmem ama affet lütfen
#35975313 /msj ?
**e mail bundan ibaretti beyler.
bu kadar yani.
sonunda affet diyor da hadi affettin desem bana dönecek gibi gözükmüyordu.
tekrar tekrar okudum aynı e maili.
alın sizde okudunuz şimdi.ne cevap verilir buna.
benim aklıma doğru düzgün hiçbirşey gelmedi 2 gün.
ama yazmak gerekiyordu.
en azından bişey demek gerekiyordu. çünkü kız beni gerçekten seviyor olabilir ve cevap vermediğim için
kendisini hayatımdan çıkarmak istediğimi düşünebilirdi ama benim istediğim ben onu hiç çıkarmak
istemedim beyler.
bir kaç deneme. olmadı sil baştan yok bu da olmaz yeni sayfa derken yazdım
**
affet demişsin.
buna cevap bulamadım.
neyi affedeyim.
sana her gecen saniye artan ve durduramadığım duygularıma kızgınım onu mu affedeyim
ayrı dünyaların insanıyız ayrımını farkedemeyen beynime kızgınım onu mu affedeyim
seni görünce alıkoyamadığım gözlerime kızgınım onu mu?
yoksa vücudumu terk edip sana kaçmış ruhuma kızgınım onu mu affedeyim
ben bunları affetsem kaderim beni affeder mi??
hepsi tamam sana döndük
al turşusunu kur duygunun da aklınında gözlerinin de ruhununda der mi??
senin 6 ayda yaşadığını ben iki haftada ezberledim.
diye onunda yaptığı gibi sonuca bağlanmamış üzerinde konuşabiliritesi olan bir cevap gön
**sıkıntı vardı beyler.
kız bana bu e mailden sonra. tamam onu unuttum artık seninim demezdi.
tamam biz yazacağımızı yazdık duygularımızı dile döktük mecazı mürsellerle ama
ne olcaktı ki?
kızın ne yapacağı nasıl tepki vereceği mısır piramidi sırrı gibi meraklandırıyordu beni
ha diyeceksiniz ki.
lan piç alanyada sın paso karı kız düşüyor yabancı dilinde var.bul bi tane zengin turist siktir git parayı
cukka yap
siktir et ülkenin derdini tasasını kim ne yarramı yersen yesin
ama olmuyor işte.
seven sevmeyen sikimde değil kajmer yazmış lafı
görürdü elmas muamelesi eğer az olsaydı kum.
bende türk kızı hep eksik bişey olarak kalmıştı taa okul yıllarından.
bi tane bulmuştum yerden aldım elması kalbimin en derin yerine koydum
**e maile cevap mesajla geldi
-bak şimdiden seni üzmeye başlamışım diye
-unutmaya çalışmak daha üzücü olmuyor mu? sen tecrübelisin dedim
-unutursan bende üzülürüm dedi
-ebru uzaktan kurşunu sıktın.ben gelinceye kadar ölme diyorsun.ne geleceğini biliyorum ne de
gelmeyeceğini dedim
-allahın sarhoşu o kadar içmesen tanışmayacaktık dedi
-lafı değiştirme ,ya gel şu kurşunu çıkar yada bi tane daha sık mundar olacam kan kaybından dedim
cevap vermedi.
tekrar yazdım aynı mesajı
yine cevap vermedi.
-beni birazcık anla lütfen. dedi.
-yine mi zaman istiyorsun yani dedim
-bu defa böyle kalalım. askıda olsun herşey ilerlemeye çalışmayalım. dedi
-yani halimi hatırımı anlatıp senin kini de sorayım. böyle kalsın mı diyorsun dedim.
-babamın adı ne dedi?? annemin adı ne??
???
-ne dinler ne okurum.ne giyer ne içersin bunları öğrene duralım böylece beraber beklemiş oluruz doğru
zamanı dedi
**arkadaş olalım demek istiyordu herhalde sonra ne çıkarsa kaderden razı olacağız der gibi bişeydi
unutamadığı birisi varken benden etkilenmişti. şimdi arkadaş gibi davranacaktık ve bu benim için boş boş
onun düşünmesini beklemekten daha iyiydi
herkese göre göreceli bir olay olduğu için bazılarınız düşünceleri farklı olabilir ama ben herşeye rağmen
onsuz yapamayacağımı düşünüyordum
-tamam sen nasıl istersen. tamamen sensiz olmaktan daha iyidir dedim
-böylece sık sık görüşebiliriz dedi.
dediği gibi de oldu beyler her gün olmasa bile çoğu zaman dükkana uğradı
kimi zaman 10 kimi zaman 1 saate yakın oturdu.
anlattı dinledim. dinledi anlattım
genel hayatındaki yok o bunu dedi.şu böyleymiş.şu film güzelmiş geyikleri yaptık
hafta sonları bazen o an alanyada sadece bir tane olan sinemaya gittik.
bazen çay bahçesine gidip oturduk
bana göre çıkıyorduk.ama o buna sıkı dostluk olarak bakıyordu.

7

**3 ay civarı bu olaylar böyle gitti. hergün mutlaka onla görüştüm.
en kötü günümüz sadece mesajlaşmaktı.
bu geçen süre zarfında ona hiç bir şekilde gerçek duygularımı yansıtmadım.
sadece arkadaş gibi davrandım.
hiç bir zaman sevgiyle sarılmaya ,elini tutmaya veya ötesine teşebbüs etmedim.
ona ondan çok hoşlandığımı belirtecek hiç bir ima da bulunmadım.
onun bir kız arkadaşı gibi yani aramızda cinsiyet ayrımı olmayan hiç bir zaman beraber olamayacak iki
dost gibiydik
ama kızı gün geçtikçe daha çok tanıyor
gerçekten çok samimi birisi olduğuna inanıyordum
ona olan hayranlığım içten içe artıyordu
bazen yuh amk.bu kadar da iyilik olmaz ki diyordum
bana göre en kötü huyu en küçük ihtimalleri bile değerlendirip korkarak yaklaşmasıydı olaylara.
bu sadece benimle olan ilişkisi için değil aslında genel olarak vardı kızın tabiatında
ama ben dayanamıyordum beyler.
her hali beni mest ediyor resmen içten içe eriyordum
bulduğum en yüksek yere çıkıp
öküzler gibi ebru seni deliler gibi seviyorum diye böğüresim geliyordu
**herşey birgün(3 ay gibi bir süre) yine sarhoşken yazdığım bir mesajla değişti.
sadece büyük harflerle
-seni çok özledim yazmıştım saat geç olmasına rağmen
o sarhoş olduğumu bilmiyordu tabi
-bende özledim. yarın gelirim dükkana dedi
nedensiz ağlamaya başladım.
sigaradan bir fırt yerine ard arda ağzımdan çıkarmadan 3 4 fırt çekip ciğerlerimi iyice dolduruyordum
içimdeki sancıyı duman kaplasın da biraz olsun azalsın diye
olmuyordu. herşey iyi güzel hoştu ama olmuyordu.
kendimi teselli etme gücüm azalmıştı
bende seni özledim demesi bile bana sadece arkadaşçıl bir yaklaşım olarak geliyordu.
ertesi gün. acaba yanlış mı yaptım dün gece diye düşünürken
belli bi zaman sonra dükkana geldi
bende yazmasından da cesaret alarak **o gün en azından belli etmeye karar verdim. belki zamanı
gelmiştir diye.
-dün gece sarhoşmuydun dedi
bugüne gerek kalmadı bunu duyunca zaten dün belli etmişim halbuki.
-çok mu belli oldu dedim
-daha önce adımın baş harfini bile büyük harfle yazmamıştın dedi
bu konuşma sırasında utanma moduna hemen girmiştim bile.
-çok özlemişim demek ki dedim
-gelmem giderdi mi biraz özlemini dedi
hayır anlamında kafamı salladım sağa sola. gözlerine bakarak
o da utanmış gibiydi
-çok mu uzak kaldık dedi.
bilmem manasında dudaklarımı bükerken
sarıldı bana
ohhh ne kadar özlemişim lan.
-bende seni çok özledim. dedi
** harbiden çok özlemiştim.
çok uzun zaman olmuştu bu anı beklemek benim için.
seviyordum ve sevdiğim kız bana sarılıyordu beni özlediğini söyleyerek.
ama peki şimdi ne olacaktı
bu sarılma beraberinde aşkı getirecek miydi
yoksa yine ızdırap mı görünüyordu bana
sarılma bittikten sonraki cümleler belli edecekti herşeyi
ben hazırdım aşka he dese ölüme gidecektim.
-çok yaklaştın kelebek çok yaklaştın dedi ve kalktı gitti.
artık benim için alışkanlık haline gelmiş ne olduğunu anlamayarak yarrak gibi ortada kalma sorunu yine
başıma gelmişti
eh be güzelim bi açıklama yap
ama benim anladığım kadarıyla olacaktı bu iş ama neden o an olmamıştı.
bi insanın peşinden koşmak ne kadar acı vericidir az çok bilirsiniz.
işin en kötü yanı sonunda ne olacağını bilmeden koşmak daha çok acı verir.
gencecik yaşınızda ömrünüzü bir kıza adarsınız
ömrünüz sikilir boşa geçer yıllar hep ama farkına varamazsınız.
benimkinin de böyle olması korkusu her zaman bir kenarındaydı
bazen kaçan kovalanır. biraz da ben kaçayım diye düşündüm
ama işin açığı götüm yemedi beyler
onun la ilgili hiç bir kumar oynamak istemiyordum,ya kaybedersem diye.
yine malum soru soruyu soruyordum kadere ”şimdi ne olacak”
hiç içimden gelmesede
-yanlış bişey yapmadım umarım diye mesaj gönderdim
içimden gelmemesinin sebebi doğru yaptığını düşünmem oluşumdu
yine ,gelecek mesaj gerginliğini yaşarken -sanmıyorum. bunu sormanın nedeni benim farkında olmadan
yanlış bişey yapmam mı yoksa dedi??
evet amk evet yaptın ömrümü yedin he de bitsin işte sevgili olalım ,demedim tabi
-yok tam aksine sarılma borcunu ödedin dedim
-aa evet borçluydum sana dedi
-keşke hep alacaklı olsam senden dedim
ve cevap bulmakta biraz zorlandığım soru geldi
-benden tam olarak istediğin nedir??
ona destan yazardım, aslında çayımda şekerim. kolamda asitim. biramda beşim. rakım da yüzde 45
im,diye devam eder giderim
ama çok abes kaçar diye destan kursağımda kaldı.
evet lan piç al sana fırsat söyle ne istediklerini işte dedim kendi kendime
-gözlerine bakarak söyleyemek zor olur ama yine de denemek istiyorum dedim
-şimdiden heyecanlandım dedi
yarına sözleştik. iskele caddesinde denize bakan bir yere
ben erken geldim. gece yatıp oraya gelinceye kadar neler yazdım kafamda neler
ama iş pratiğe gelince hepsini unuttum denilebilir.
neyse kız geldi.o gün herzamankinden biraz daha süslü gibiydi. zaten çok düzgün giyinir ama sanki ektra
özen göstermiş gibi geldi bana beraber hoş geldik hoş gittik, nasıldık iyiydikten sonra
-soruyu tekrar sorayım mı dedi
-hangi soruyu dedim heyecanla. sonra hatırlayarak tabi
-benden tam olarak istediğin nedir dedi
-gazozuna ilaç katmak istiyorum dedim
-ciddi ol lütfen dedi
-sana hiç birşey içirmeden tamamen kendi iradenle olsun istiyorum herşey dedim
-seni şu ana kadar tanıdığım kelebek olarak bi kaç sorum daha var dedi
—muhtemel en az iki tane ayrılık var bize. bunları biliyor musun dedi
evet biliyordum. üniversite ve askerlik
-evet dedim.
-birisinden korkmuyorum ama ya diğerinde daha önce yaşadığım acıyı yaşatırsan dedi
-ondan korkuyorsunda burda bir yere gitmeden ayrılmadan yapacağımdan korkmuyor musun dedim
-korkularımı teselli edeceğine daha çok arttırıyorsun dedi
-neden bencillik yapıp sadece kendini düşünüyorsun dedim
-nasıl yani dedi
-yani tek sen acı çekeceksin öyle mi??hiç benim acı çekme ihtimalim yok mu??dedim
ve devam ettim
**bana korktuğunu söylüyorsun sürekli de tekrarlıyorsun.
hep beni bırakır gider mi psiklojisi ile beni rencide ediyorsun.
korkuyorum diyorsun. benden ayrılmıyorsun.
bırak olmaz bu iş de bırakıp gideyim o zaman dedim.
-gidebilir misin dedi
-gidemem yok giderim.ama sende mi nelerimi bırakırım bilemem dedim
-gitme dedi
-o zaman tut elimi bırakma beni.
-sen risk alınacak birisisin dedi ve sarıldı
**evet beyler galiba bu iş olmuştu. bende ona sıkıca sarıldım.
daha sonra elimi tuttu.vay amk elimden utandım lan beyler.bu kadar yumuşak el mi olur amk.
ben sadece o eli tutmadım o gün ,ayrıca o gün siki tuttuğum günün başlangıcıydı.
daha önce arkadaş olduğumuzun üzerine sadece ele ele tutuşmayı ve sarılmayı ekleyebilmiştik
ne o bana canım cicim diyor ne de ben ona diyordum.mal mıydık evet maldık.
ne sikimsonik bi ilişkiydi amk. öpüşme yok seni seviyorum u sümle içinde kullanan yok
ötesini zaten hiç aklıma bile getirmiyordum.
#36109463 /msj ?
**belirli bir süre sadece arkadaş kalsaydık daha iyi olacağını düşünmüştüm hep.
ben ki her türlü piçliği gözümü kırpmadan yaparım laf konusunda ama.
direk seni seviyorum demesi bu kadar mı zordu amk.
bariz bi şekilde ikimizden birisi dese diğeri de bendeeeeeeeeeeeee diye yapıştıracaktı
ama ne zaman nerde ve kim söyleyecek.
bi kaç zaman böyle devam etti. lafda sevgiliydik.
derken doğum günü geldi,
ikimizi ilgilendiren çoğu şeyin değiştiği
**doğum günüydü ertesi gün
günün schedulesini sordum
-akşam yemeği civarı evde aile ve yakınlarla kutlayacaz muhtemelen çünkü annem yarın akşama bir yere
söz verme dedi yemek için. muhtemelen sürpriz yapacaklar. öğlenden sonra kız arkadaşlarla olacam
akşam yemeğine kadar. başka da bir planım yok dedi
evet herhangi bir davet gelmemişti bana. kızların yanına mı gidecektim. yoksa ailesiyle mi yemek
yiyecektim.
herhalde çağırmaması normal onlara amk.ama insan da umutlanıyor.
bi kenarda bırakılmaz acıtıyor.
-yemekten sonra ne yapacaksın gece boyu evde mi kalacaksın dedim
-bilmiyorum henüz dedi
bende hemen ne yapabilirim diye düşünmeye başlayarak tamam dedim.
**o zaman anladım ki.dünyadaki en zor şey bir insana hediye almakmış.
hele bir de benim durumumda olursanız.
kuyumcu hayrettim amcaya gittim.
abi dedim durum böyle böyle. bokunu yiyeyim yardım et.
-sen şöyle bir bak. bişey beğenmezsen ben yardımcı olayım dedi
gezdim biraz hepsi güzel amk. hepsini alasım geliyor ama, hangisini alacağıma karar veremiyorum.
o göstermeye başladı bi kaç tane kalpli yüzük
kalp kolye ucu
ama vermeye götüm yemez boşuna para vermiş oluruz diye almadım onları.
anlat durumu iyice dedi.
abi dedim daha tam sevgili değiliz, bunlar ağır kaçar dedim
**güldü
-anladım lan derdini dedi.
-bende yaşadım zamanında dedi
-e yardım et o zaman dedim
-seviyor mu seni kız dedi
-galiba evet dedim.
-git aşkını anlat o zaman sabaha kadar dinler seni.o hediye ona yeter dedi
-öyle hediye mi olur sen bana şurdan bi de yüzük ver ne olur ne olmaz yanıma alayım dedim.
-sen bilirsin dedi
yüzük aldım bi tane orta çapta. taş filan yok beyler garip bi çizim olan sade görünümlü bi yüzük işte
ertesi gün oldu
işe gittim. öğlenden sonra mesajlar gelmeye başladı
-arkadaşarın yanına gidiyorum
-sürpriz hazırlamışlar pasta falan
-keşke sende burda olsan
-onlara seni daha cesurca anlatmaya başladım
diye zamanı geldikçe her mesajı gönderdi
bende umarım eğleniyorsundur diye sadece ikinci mesajına cevap yazdım
-babam beni almaya geliyor. yanına uğrardım ama hediyeler falan var dedi
-sen eğlenmene bak dedim
biz ne zaman görüşecektik amk. paso onu düşünüyordum.ben daha ona doğum günün kutlu olsun bile
dememiştim
ama mesajla denir mi amk.o sevgilim di benim en nihayetinde. öküz değilse bana da zaman ayıracaktı
elbet
yemekte de mesajlar gelmeye devam etti,
önce evdeki akraba listesini belirten bir mesaj
sonra
-bu yemeği seninle yemek isterdim.
-sen ne yapıyorsun?
ben gönlümü seninle doyuruyorum zaten diye ilkini cevaplayıp,
seni düşünüyorum diye ikincisini gönderdim
-bende bende bende
yazdı
ama benim derdim bir an önce şu yemek bitsede bende az bi yüzünü görsem. yüz yüze günü kutlayıp
üzerine birkaç sevgi sözüyle sevgililik görevimi yerine getirsem diye bekliyordum.
-ailecek dışarı çıkıyormuşuz dedi
-nereye olduğunu sorup.bir süre sonra canlı türkçe müzik yapılan bir barın ismini aldım
evet benimde gitmem lazımdı.ama onunla eğlenemeyecektim. ailesiyle beni tanıştıracak hali yoktu
-şimdi yola çıkıyoruz diye mesajı gönderdi
-ha bu arada kiminle mesajlaştığımı sordu dayım. arkadaşım dedim ama hiç inandırıcı gelmemiş onlara.
galiba anladılar birisinin olduğunu dedi
onlar gitti akabinde bende gittim. ayrı bir yere oturup onu izledim. herkes sahneye dönük olduğu ve
bende arkalarda bir yerde oturuyor olduğum için beni farketmedi.
bu arada bana mesaj atmaya da devam etti.
burası şöyle kalabalık. sanatçının sesi şöyle güzel. isteğimizi çalmıyor:(
gibi mesajlar gönderdi,
derken bi sap yanına geldi.3 4 dakika kadar konuştular. **sapın herhangi bir tehdit olmadığını lavuk gider
gitmez gönderdiği mesajla öğrendim
-dershaden arkadaşlar gelmiş. anlarda kutladılar ”doğum günümü” tırnak içindeki bölüm büyük harfle
yazılmıştı beyler
derken lavuk masasına geri döndü iki üç tane daha kızla lavuk vardı.
yani herşey normaldi
kız bana son mesajında neden kutlamıyorsun doğum günümü diyordu resmen.
tamam da amk ben böyle kutlamak istemiyorum ki.
sonra kendi kendime
ulan bu kız şimdi beni burda görür
sonra bana güvenmiyor musun da takip ediyorsun gibisinden bir laf söyler
amacım bu omamasına rağmen zoruma gider diye düşünüp dışarı çıktım
dışarı da kesmedi çünkü aniden dışarı çıkma kararı alırlarsa beni orda görür yine olmaz diye biraz daha
girişi görebileceğim tenha bir yere gittim
bir müddet bekledikten sonra baktım ki gün bitiyor saat 12 ye geliyor. sikerim böyle işi erkek ol lan diye
kendime gazı verip
hamleyi yaptım beyler
… **kız benden doğum günümü kutlamamı bekliyordu ama ben doğum gününü sadece bir amaç olarak
kullanacak planımı yapmıştım
yoldan geçen çingene kızın birinden bir gül aldım en kırmızısından ve
-bu mesajı okuyunca okudum diye cevapla deyip gönderdim mesajı dışardayken
-okudum???
-dışarıdayım. şimdi seni arayacağım müziği bahane ediyormuş gibi yapıp dışarı çıkabilir misin dedim
-tamam bekliyorum dedi
çaldırdım o cevap verinceye kadar ve sonra kapattım.
dışarı çıktı. sağına soluna baktı ve benden tarafa doğru yürümeye başladı.
utanmayla sevinci aynı anda yansıtan bir yüz ifadesi ile bana doğru gelirken bende elimde gül ile küçük
adımlarla ona yaklaştım
sessizce sadece birbirimize bakarak gülü verdim sarıldık
kafam kulak izasınına yaklaştırıp iyiki doğdun seni çok seviyorum cümlesini söylerken daha bir sıkı sarıldı
şanslıydım gözlerine bakarak söylemedim ve utancım geçinceye kadar ona sarılabilirdim.o bırakmak
istese bile ben ısrarla sarılmaya devam edebilirdim.
sonra ben onu beklediğim ve yüzüm bar çıkışında olduğu için kapıdan dışarı çıkan babasını gördüm
**adamın kızına sarılıyordum. muhtemelen bu kim lan kızıma sarılan böyle diye bana kısık gözlerle
bakarken.
bende sanki birisinin karısını sikerken yatakta kocasına yakalanmışcasına tırsmıştım
eh amk. biraz sonra gel kız da bana seni seviyorum desin.
-ebru galiba baban bize bakıyor dedim
-hangi babam dedi malca. sonra ciddi misin dedi. sonra görüşelim o zaman dedi. tokalaştık gitti. gülde
bende kaldı yüzükde beyler.
ben adamın suratına tekrar bakamadım bile eşgalimi alıp beni sonra sikmesin efbiay(f.b.i.)kılıklı dedektif
ruhlu baba diye
sikim otur işte dinle müziğini yedik mi kızını
gece saat ikiye kadar mesaj gelmedi.
bu saat aynı zamanda eve döndükleri.ve ebrunun odasına çekildiği zamandı
**mesaj geldi
-bana söylediklerinden sonra ilk cümlemin başka birşey olmasını isterdim. diyordu
-şimdi kullan ben devrik cümleleri de anlarım dedim.
-daha önce anlatmam gereken şeyler var dedi
-ne gibi yasaklar geldi dedim
-yasak koymadılar ama barda başlayıp odama girinceye kadar süren bir sorgulamadan çıktım dedi
oh lan ciddi birşey yok gibiydi o rahatlamayla
-benden bahsederken yakışıklı olduğumu da sözlerine ekledin mi dedim
-benim bile şimdiye kadar sana sormayı akıl edemediğim seyleri sordular dedi
-ne gibi dedim??
-mesela seni sevip sevmediğimi dedi **oh olsun sana ebru hanım. nasılmış o soru karşısında ne
diyeceğini bilememek
-ee sen ne dedin??
-çok iyi birisi olduğunu söyleyip geçiştirdim dedi
-peki beni ne kadar daha geçiştireceksin dedim
-seni hiç geçiştirmedim aslında sadece cümle içinde kullanmadım dedi
ben yazacak bişey ararken tekrar mesaj geldi
-istersen söyleyeyim. dedi
-hayır yüz yüze olsun dedim
biz bilmiyormuyduk amk. mesajla söylemeyi ben söyledim utana sıkıla o da söylesin amk. aşk müşterek
-iyi sen bilirsin.ben yatıyorum müsadenle dedi
formalite iyi geceler dilekleri içeren mesajlaşmaları hallettikten sonra yattık.,
ertesi gün öğlen civarı dükkanda otururken
kızın babası merhaba genç diye içeri girdi.
… merhaba genç dedi ve içeri girdi
o bana genç demişti de ben ona ne diyecektim. kızıyla beraber olduğumu muhtemelen biliyordu.
sadece merhaba buyrun dedim.
etrafa bakıyormuş gibi gözükürken içeri bir turist aile girdi.
onlara elma çayı satarken biraz olsun nefes alma imkanı bulmuştum
ama kafamda tek bi soru vardı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder